Tek karelik Titanic!
Aile meclisinin Facebook
sohbeti
Yılların “iktisat
Hocası” olan ama 2004-2009 arasında AK Parti’den İzmir İl Genel Meclisi üyeliği
yaptıktan sonra siyasete iyice ısınan Prof. Adnan Gülerman, Cuma günü
akşamüzeri Facebook’ta ilk ateşi yaktı:
“İşte, dik duran,
diri olan ve bir dünya devleti haline gelen Türkiye'nin zaferi: İsrail Mavi
Marmara cinayeti sebebiyle özür dilemiş, tazminat ödemeyi kabul etmiştir.
Ayrıca, Gazze'ye uygulamakta olduğu ambargoyu kaldırmayı kabul etti.”
Sonra oğlu Burhan Gülerman devreye
girdi:
“Keşke Türkiye’nin
zaferi olsaydı. Bu resmen Obama’nın zaferi veya zafer de değil de baskısı demek
daha doğru olur. Malum ya, Büyük Ortadoğu Projesi’nin işlemesi lazım. İsrail’e
özür diletmek aynı zamanda Erdoğan’nın son günlerdeki puan kaybının
düzeltilmesi için hem de tam bu günlerde yapılması çok gerekliydi.”
Facebook’ta toplanan
“aile meclisi” sohbete devam etti.
“Burhan, bakıyorum
da sadece iç siyaset de değil dış siyasette de uzman olmuşsun. Belki bu
mesajını okuyanlar senin için Dışişleri Bakanlığı da düşünebilirler. Kutlarım.”
“Siyasetle alakam
olmadığını daha evvelce de söylemiştim. Sadece sade bir vatandaş olarak
düşündüklerimi söylüyorum hepsi bu. Şimdi durup dururken nereden çıktı bu özür
meselesi. Zamanlamaya da dikkat et. Çark tıkır tıkır işliyor. Büyük Ortadoğu
Projesi’nden bir pasaj.”
* * *
Cumartesi günü
sabahı “torun” Mehmet Gülerman sohbete
katıldı:
“Amcama katılıyorum.
Netanyahu öyle durup dururken özür dileyecek bir adam değil. Türkiye’nin dik
durduğu falan da yok maalesef. O sadece AKP seçmeni için yaratılan görüntü.
Aynı ‘van minut’ vakasında olduğu gibi. Elâlemin piyonuyuz, maşasıyız o kadar.”
“Dört yıldır süren
sıkıştırmaların sonunda Netanyahu kaçacak delik bulamayınca özür dilemeyi,
tazminat ödemeyi ve Gazze'ye ablukayı kaldırmayı kabul etmek zorunda kaldı. ONE
MİNUTE dik duruşunu anlayabilmek için Türkiye'nin bir dünya devleti olduğunu
kabullenmek gerekir. Rahmetli ÖZAL ‘Alışırsınız, alışırsınız’ demişti. Sabırlı
olun, zamanla siz de alışacaksınız.”
“Dede sen AKP
tezahüratını bırak da, şunu bi izle:
İzle de gör, uğruna
şiirler döşendiğin adamı...”
“Biz de Amerika’ya
yalakalık etseydik, kulluk etseydik çoktan köşe dönerdik. Dik duruş esas bizim
davranış biçimimiz. ‘One Minute’ dik duruş değil Kasımpaşalık bence. Bir devlet
adamına yakışmayacak hareketlerin dik duruş olarak nitelendirilmesine de kusura
bakma şaşıyorum.”
Yorumlarına, ileri
görüşlerine bayılıyorum. Senin bu sözlerini muhalefet herhalde altın harflerle
arşivine ‘Bizi destekleyenlerin altın fikirleri’ başlığı altında saklayacak.”
* * *
Gülerman Ailesi,
Facebook’ta yaptıkları sohbeti aktardığım için dilerim beni hoş görür.
Çünkü herkesin
“dede, oğul ve torun” arasında geçen bu uygar tartışmayı görmesini ve onlara
özenmesini istedim.
Masal gibi!
İzmir
Narkotik Büro Amirliği ekipleri, Hollanda'dan kente uyuşturucu madde getirilip,
sokak satıcıları vasıtasıyla turizm merkezlerinde piyasaya sürüleceğini haber
almış.
Takip
sonucu, Küçükyalı Semti'ndeki E.A.'ya ait lüks bir villaya, şüphelilerin
kaldıkları otellere ve araçlarına baskın yapılmış.
Narkotik
köpeği Diablo'nun da katıldığı baskınlarda, “Ferrari” markalı 38 bin 400
ecstasy hap ele geçirilirken, çifte vatandaşlık statüsüne sahip D.P., dayısı
N.P. ile E.Y. gözaltına alınmış.
N.P.
lüks villanın sahiplerinin şoförlüğünü yapıyormuş ama villa sahiplerinin
uyuşturucu haplarla ilgisi yokmuş.
Falan.
Filan.
Masal
gibi anlattığıma bakmayın.
Meğer
İzmir’de neler oluyormuş da, 38 bin 400 uyuşturucu hapın depolandığı villanın
sahipleri başta; kimsenin haberi yokmuş!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder