8 Kasım 2013 Cuma

Düşmana yapılmaz, Arınç’a yapılan / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 8 Kasım 2013


Düşmana yapılmaz, Arınç’a yapılan

Bir değil. İki değil. Üç değil. Beş değil.
Bu kaçıncı?
Başbakan tarafından kaçıncı kez “yalancı” durumuna düşürüldü Bülent Arınç, hesabını tutan var mı?
Varsa da söylemesin, istemem.
Ama insaf yahu!
Hatta bazılarının pek sevdiği bir deyiş var ki, ben de seviyor ve aynen tekrarlıyorum:
Edep yahu!
Ne istersiniz Bülent Arınç’tan?
Bu nasıl arkadaşlık?
Bu ne biçim kardeşlik?
Hani insan düşmanına kötülük yapmak istese, ancak bu kadarını yapar.

* * *

Bülent Arınç, adeta “vatan görev” bilmiş Recep Tayip Erdoğan’ı korumayı.
Tek derdi var:
“Aman Başbakan’a bir zarar gelmesin.”
O yıkıyor, tasası Arınç’a düşüyor.
O yakıyor, elde kova Arınç koşturuyor.

* * *

Teşekkür bekler mi, bilmem.
Fakat hakaretten beter bir muamele beklediğine, ihtimal dahi vermem.
Hele şu son olayda, Bülent Arınç’ı yalancı çıkarmak için 24 saat bekleyemedi Başbakan.
Oysa akşam Arınç yine siper etmişti göğsünü.
Öğrenci evleri konusundaki tuhaf haberler hakkında “Hepsi yalan, hepsi asparagas” demişti.
Ertesi öğlen Başbakan, kırk yıllı dostunun gözlerinin içine baka baka yedi bitirdi onu.
Edep yahu.
İnsaf yahu!

* * *

Sakın ha, kimse yanlış anlamasın.
Sözlerim başka tarafa saptırılmasın.
Gaz vermek değil amacım.
Ara açmak, dostluk bozmak hiç değil.
Zaten bunu istesem de olmayacağını bilirim.
Ne var ki, defalarca yazdığımdan şu kadarını bilen, bilir.
İsteyen, örneğin 1 Haziran 2011’deki yazımı bulur, okur, Bülent Arınç’a neden sempati duyduğumu öğrenir.

* * *

Siyaset miyaset, geçin bunları.
Koltuk dediğin, bugün var, yarın yok.
Makam mevki, emanet insan eline.
Bakmayın siz Arınç’ın her seferinde kan içse de “kızılcık şerbeti içtim” demesine.
Bu kez görmüyoruz belki.
Fakat eminim ağlıyordur yine.
İçin için, gizli saklı!




Sonuna kadar takip

Defalarca yazdım, defalarca sordum.
“Bilgi Edinme Yasası” dahil, öteki yolları da kullandım.
Olmadı.
Cevap veren çıkmadı.
Karşımda hep bir duvar vardı.
Bu kez İzmir Milletvekili Aytun Çıray “Türk devleti ve milleti misafirperverdir ve mültecilere karşı daima korumacı davranmıştır. Ancak AKP’nin yanlış politikaları Suriye’de tam anlamı ile geri tepmiştir. Bugün Türkiye’de bulunanlar mülteci olmaktan çok sığınmacı ve kaçak Suriye muhaliflerinden oluşmaktadır” dedikten sonra, İçişleri Bakanı’na sormuş:
“Türkiye’de toplam kaç sığınmacı vardır? Kaçı T.C. vatandaşı olmuştur?”
Hadi bakalım şimdi.
Soran bir milletvekili.
Susup, saklanacak mısınız; saklanabilecek misiniz yine?

ÖZÜR: Dünkü “Tek karelik dalga” resminde, bir imza vardı aslında. Sayfaya konurken kesilmiş. Bilinsin ki, o fotoğrafı Ercan İşsever çekmişti.


Tek karelik nesil farkı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder