6 Kasım 2013 Çarşamba

Kalede “yerel seçim” var / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 6 Kasım 2013



Kalede “yerel seçim” var

Haber Zaman Gazetesi’nde çıktı önce. Kızılcahamam kampında Başbakan demişti ki:
“Denizli ilinde şahit olduk. Yurtların yetersizliği beraberinde çeşitli sıkıntılar doğuruyor. Üniversite öğrencisi genç kız, erkek öğrenci ile aynı evde kalıyor. Bunun denetimi yok. Muhafazakâr demokrat yapımıza bu ters. Vali Bey’e bunun talimatını verdik. Bunun bir şekilde denetimi yapılacak.”
Haber, kabaran dalgalar halinde yayıldı hızla.
Ortalık karışınca, hemen Başbakan'ın Siyasi Başdanışmanı ve AKP Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan girdi topa.
Evirdi.
Çevirdi.
“Denetleme ihtiyacının öğrencilerin de kullandığı izinsiz apartlar için doğdu” falan dedi.
Yetmedi.
”Bahsi geçen apartlar kayıt dışı olduğundan illegal örgütlerce istismar edilebilmektedir” filan dedi.
Hıh.
Kimse yemedi.

* * *

Başdanışman topu ezince ayağında, bu kez bir usta çıktı sahaya.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, vuruşu sert ve netti:
“Yazılanlar gerçeği hiçbir şekilde yansıtmamaktadır. Düpedüz asparagas bir haberdir. Bizim böyle bir yetkimiz yok, düşüncemiz de yok. Başbakanın buna benzer bir ifadesi de kesinlikle söz konusu değil.”
Tamam işte.
Var mı ötesi?

* * *

Varmış.
Bizzat Başbakan tarafından açıklandı ki, başdanışmanın da, başbakan yardımcısının da söyledikleri palavraymış!
“Nasıl” derseniz, aynen şöyle…
Başbakan “öğrenci evlerinden şikâyetler geldiğinden” bahisle “Peki bu şikâyetler nerelerden geliyor?” diye sordu kendine.
Sorunun cevabı ise belliydi elbette:
“Aynı apartmandaki komşulardan... Çünkü bu karmakarışık ortamlarda her türlü şey olabiliyor.”
Laf önemli, bir o kadar da tehlikeli.
“Karmakarışık.”
Bu sözcüğü çek nereye istersen.
İstediğin yere kadar gider!

* * *


Zaten Başbakan da aldı topu ve başını, gitti:
“Anneler babalar feryat ediyor 'devlet nerede' diye. Devletin burada olduğunu anlatmak için bu adımlar atılmaktadır ve atılacaktır. Muhafazakâr demokrat bir iktidar olarak müdahil olmak durumundayız. Kimse bunu özel hayata müdahale olarak yorumlanmasın. Ha yorumlayanlar varsa buyursunlar yorumlasınlar. Ama biz böyle manen bir sorumluluğun altına giremeyiz.”
Dikkat. Şaşırmayın.
Çünkü kalede “yerel seçim” var.
Başbakan da golü atmaya kararlı!
(Not: Maçın yorumu yan tarafta…)


Maçın yorumu!

AKP toplumun duyarlı olduğu noktaları iyi saptıyor ve buralara “nokta atışı” yapıyor sürekli.
Halkın bir kısmı öfkeden çıldırıyor belki.
Fakat öteki kısmı –ki en az yüzde ellisi- mutlu ve mesut halinden.
Yaşanan olayda da aynı şey geçerli.
Bakın işte:
“Ben bir Başbakan olarak Anadolu topraklarını bilen bu ülkede yaşayan anne babaların kahir ekseriyetinin bu tür işlere asla müsaade etmeyeceğini bilen bir insanım.”
Aslında ben de o kahir ekseriyetin içinde sayarım kendimi.
Ne var ki, insan kendine “demokrat” diyorsa; durup, düşünür biraz.
İster muhafazakârlık adına, ister daha çok oy almak uğruna; başkalarının özel hayatına böylesine fütursuzca dalmaz.
Şurası belli.
AKP seçimleri yine kazanacak.
Terazinin öteki kefesindeki demokrasi ise mecburen kaybedecek.
Ne gam…
Recep Tayyip Erdoğan için demokrasi, sadece “seçimden ibaret” nasıl olsa!

Tek karelik gol vuruşu!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder