Ey AKP’liler, yardım edin…
Aradan sadece üç-beş
gün geçti. Olsun. Bazıları “balık hafızalı” olduğu için, Başbakan Erdoğan’ın
Diyarbakır’daki “o sözlerini” hatırlatmakta fayda var.
Söylediği “aynen”
şuydu:
“Dağdakilerin
indiğini, cezaevlerinin boşaldığını, 76 milyonun bir olduğunu, beraber olduğu
birlikte büyük Türkiye yeni Türkiye olduklarını göreceğiz. Hiç endişeniz
olmasın.”
Bunun üzerine akla
hemen bir soru geldi:
“Acaba genel af
hazırlığı mı yapılıyor?”
Aynı gece Başbakan
Yardımcısı Beşir Atalay, Habertürk TV’ye yaptığı 12 dakika 50 saniyelik
açıklamada, olanı biteni iyice netleştirdi.
Atalay’ın konuyla
ilgili sözlerini, herkes, özellikle de AKP’liler özümsesin diye cümle cümle
aktarıyorum şimdi:
* * *
“Başbakan'ın o
konuşması hakkında çok çalıştık.”
“Çözüm sürecinin özü
şu; terör bitecek, silahlar teslim edilecek, ondan sonra da siyaset grubu
gerekeni yapacak.”
“Siyaset grubunun
gerekeni yapması boyutunda; eve dönüşler, siyasete katılma,
cezaevlerindekilerin durumu, daha doğrusu içeride ve dışarıdaki terörle ilgili
unsurların, o insanların tekrar hayata kazandırılması, evlerine dönüşü,
rehabilitasyonu her şey bunun içinde.”
“Başbakanımız bugün
bunu açıkça ifade etti aslında.”
“Süreç yürüyor, daha
iyi yürüsün. Terör 9 aydır yok, terör bitsin, silahlar teslim edilsin, biz de
üzerimize düşeni yapacağız, dedi.”
“Bunu af olarak
nitelemiyoruz ama dünyanın her yerinde çözüm süreçleri sonuçta silahların
teslimin sonrasında o insanların geleceği ile ilgili kararları getirir.”
“Çözüm sürecinin
sonunda o kararların verilmesi tabiidir, bugün Başbakan'ın söylediği odur.”
* * *
Okuma yazması olan,
aklı iyi kötü çalışan her kişi için bu sözlerin özeti, ancak şu olur:
“Başbakan kafasına
estiği gibi konuşmamış, her boyutuyla ciddi hazırlık yapılıyor, sonuçta adına
‘genel af’ denmese de kapsamlı bir af çıkacak.”
Yine özellikle
AKP’lilere soruyorum:
Var mı itirazınız?
* * *
Bakıyorum şöyle.
Evet. Bir kişi itiraz ediyor Beşir Atalay’ın sözlerine.
Tuhaf.
Çünkü o kişi
Başbakan Erdoğan!
Çünkü kim bilir kaç
kişi tarafından kılı kırk yararak kaleme alınmış ve kendisinin de şiir okur
gibi seslendirerek, başta eşi ve Bülent Arınç’ı gözyaşlarına boğduğu konuşması
için “Demek ki ben iyi anlatamamışım” dedi; yetmedi, “Ben hayallerimi
anlatıyorum, siz genel af diyorsunuz, yok böyle bir şey, kesinlikle yok” diye
de ekledi, Salı günü Meclis’te.
Ey AKP’liler, ne
olur yardımcı olun bize.
Kimin sözüne
inanmalıyız bundan böyle?
68 belediyeye veda!
Ege’de büyükşehire
dönüşen iller arasında, en şanslı yer Denizli olmalı.
Zira nüfusunun
yaklaşık 5’te 3’ü zaten merkezde yaşıyor.
18 ilçesi var ama en
büyüğü Çivril’in seçmen sayısı 46 bin yalnızca.
Denizli’yi en çok
zorlayacak sorun, her biri mahalle olacak köyleri.
Bir yanda Çivril’in
Karabedirler Köyü…
Diğer yanda
Çameli’nin Sofular Köyü…
Nereden baksan,
arası 200 kilometreye yakın.
Bugün 79 mahalleye
hizmet götüren Denizli Belediyesi, 30 Mart 2014’ten sonra aynı hizmeti; 700’den
fazla muhtarlığa ulaştırmak zorunda.
Ve tabii…
Kapanacak 68 belde
belediyesi de, her yerde olduğu gibi Denizli’de de, seçimi etkileyecek önemi
faktörlerin başında gelecek.
Tek karelik ekmek parası
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder