17 Kasım 2013 Pazar

“Oldu da bitti maşallah” mı? / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 17 Kasım 2013


“Oldu da bitti maşallah” mı?

Bugünlerde parti genel başkanlarının yerinde olmak için herhalde kimi can atar, kimi kaçacak delik arar.
Şakası yok.
Her şey onların iki dudakları arasından çıkacak iki kelimeye bağlı.
Recep Tayyip Erdoğan söze “Belediye Başkan adayımız…” diye başladığında, ardından gelecek iki kelime insanların da, şehirlerin de kaderini belirleyecek çünkü.
Kimi bu güce kudrete müptelâdır.
Kimi de korkar, “Ülen kimi seçsem küfrü yiyeceğim” der, kendi kendine.
Çare yok.
Bunu kendileri istediler!
Yok “şöyle yaptık” yok “böyle yaptık” diye, 1001 kılıf uydurmaya çalışsalar da; bütün önemli adayları, bizatihi kendileri seçecekler.

* * *

Bana göre “en ilginç” ve dahi “en zor” tercihlerin başında İstanbul geliyor.
Çünkü İstanbul’un taşı, toprağı altın.
Çünkü İstanbul, suyun başı!
Karar zor.
Adı ağızdan çıkacak kişinin önce seçimi kazanma şansı yüksek olacak.
Sonra da sözden çıkmayacağının iyi kötü garantisi bulunacak!
Özellikle de CHP’nin, dolayısıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nun işi zor.
Ne diyecek acaba?
O iki kelimeden ilki “Mustafa” mı olacak, “Gürsel” mi?

* * *

Her ne kadar Mustafa Sarıgül’ün adaylığına “oldu da bitti maşallah” gözüyle bakılıyorsa da, öte yanda bir Gürsel Tekin gerçeği var.
Mustafa Sarıgül nasıl ki, “Ben CHP gençlik kollarından geldim” diyorsa ikide bir… Gürsel Tekin de CHP İstanbul İl Başkanlığı’ndan geldi.
Üstelik o il başkanıyken, Kılıçdaroğlu da CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayıydı.
Kılıçdaroğlu ile kader birliği onu genel başkan yapana kadar devam etti ve Gürsel Tekin halen ve de zaten Genel Başkan Yardımcısı.

* * *

Gürsel Tekin’e sormuşlar:
“Kılıçdaroğlu kimi destekliyor?”
Gayet “kıvrak” bir yanıt vermiş:
”Kemal Kılıçdaroğlu CHP'yi destekliyor. ‘İstanbul'da nasıl iktidar olunur’ bunu destekliyor. Bireysel tercihine bakarsanız, onun tercihi Gürsel Tekin'dir. Ama sayın genel başkanımız bütün kriterleri değerlendirerek karar verecektir.”
Belki de Kılıçdaroğlu’nun işini kolaylaştırmak, Sarıgül’e gösterilecek sopa olmak; açıkçası onun “şunu da isterim, bunu da isterim” demesini önlemek için aday oldu Gürsel Tekin!
Eğer işin içinde böyle bir iş yoksa Kılıçdaroğlu’nun işi gerçekten çok zor.



Haberler…

“Ulusal Kanal'ın sorumlu müdürü Naci Eriş hakkında, Gezi Parkı odaklı olaylar sırasında yapılan yayınlar nedeniyle, ‘suç işlemeye alenen tahrik’ suçundan 13 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.”
“Resmi olmayan rakamlara göre Türkiye’deki sayıları 1 milyonu geçen Suriyelilerin artık kendilerine ait okulları, radyoları ve hatta gazeteleri bulunuyor.”
“Başbakan Erdoğan, Gezi eylemleri sırasında kendisiyle ilgili tweet atan oyuncu Gonca Vuslateri'ne dava açıyor.”
“Bankaların üst düzey yöneticileri ve bürokratlar aracılığıyla 5 milyondan fazla kişinin kişisel verileri para karşılığında dolandırıcılara sızdırıldı.”
Buna benzer haberlere aşinayız memlekette.
Ama…
“Almanya’nın bir önceki Cumhurbaşkanı Christian Wulff, görevi döneminde 719,40 euroluk konaklama ve yemek masrafını bir yapımcının ödemesi nedeniyle ‘çıkar sağlamak’ suçundan Hannover Eyalet Mahkemesinde hakim karşısına çıkacak.”
Böyle bir haber acaba ne zaman okunacak Türkiye’de?



Tek karelik gölge!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder