16 Ağustos 2013 Cuma

Palavranın dik âlâsı! / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 16 Ağustos 2013


Palavranın dik âlâsı!

Buna benzer hikayeleri daha çok duyacaksınız.
"Buna benzer" nasıl bir şey mi?
Aynen “şuna benzer” bir şey:
"İzmir’le ilgili ilginç bir bilgi daha öğrendim. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bir süre önce ilginç bir görüşme yaparak AK Parti’den seçime girmek istediğini partiye iletmiş. Görüşme İzmir Ticaret Odası’nda gerçekleşmiş. Yönetim Kurulu üyelerinden Nak Kargo’nun sahibi Koç Ali Al, görüşmeyi gerçekleştiren isim. Talep Kocaoğlu’ndan geldiği için henüz bir cevap verilmemiş."
Olacak şey var.
Olmayacak şey var.
Bu yazılan “iki cihan bir araya gelse” olmayacak türden!
Derler ya:
Salla salla vur duvara.
Mehmet Baransu da öyle yapmış.
Sonuçta, tam kafadan duvara toslamış!

* * *

Kim bilir... Belki hep aynı şeyi yapıyor da, onun "uzmanlık alanı" bizim "uzmanlık alanımız" olmadığı için, ne yaptığının farkında değiliz!
Fakat madem bizim sulara girdi...
Hop.
Orada "dur" bakalım.
Tamam.
İnsan kendi başına bu kadar saçmalayamaz.
Belli ki, birileri üfürmüş kulağına, yazdığı hikayeyi.
İyi de kardeşim.
Orada isim veriyorsun.
Hadi Aziz Kocaoğlu'na aramaya yüzün tutmadı.
Koç Ali Al'ı ara.
Bir sor.
"Nedir bu iş?" de.
Yok.
"Ben duyduğumu yazarım" diyorsan...
Yaz bakalım.
"Haydan" gelen şöhretin "huya" gidiversin!

* * *

Sözün başında yazdım.
Akla ziyan yığınla laf çıkacak bundan sonra.
Kimi “kendi yazdıracak” yağlı ballı muhabbetleri.
Kimi de tamamen bihaber olacak, hakkında yapılacak haberlerden!
Kabul ederseniz, benden size bir tavsiye.
Kaynağı açıkça belirtilmeyen, hiçbir haber, yazı ve yoruma inanmayın.
Bilin ki:
Çoğu yalan.
Çoğu uydurma.
Çoğu palavara.
Benzetmek gibi olmasın ama…
Transfer sezonundaki “yüzde 90’u doğru olmayan” haber furyası gibidir bizde seçim önceleri!


Cadı avı

Nevval Sevindi ne güzel yazmış Facebook’ta.
Sizlerle de burada paylaşmak istedim:
“Bir cadı avında yakıldım,
Odunlar yığın yığın
Alevden diller uzun uzun
Cahil bir rüzgâr esiyordu
Öfkenin ayak sesleri,
Öldür de öldürelim/
Arş-ı âlâda yankılanır
İşte odunlar balık oldu,
Yalanlar okyanus
Kırmızı balıklar kulaklarıma doldu
Gözlerim mavi burgaçlarda
Ellerimi diktim gül diye
Bir sinsi sıçan duvarın üstünde
Rahmet yolları bastı sıçan kaçtı,
Duvar çökünce sıçan boğuldu
Balıklar yedi bitirdi.
Cadı avından geriye kalan saf bir yürekti.”


Tek karelik viyadük




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder