Yat limanı nereye yapılır?
Yeni Şafak Ankara
Temsilcisi Abdülkadir Selvi, Recep Tayip Erdoğan’la yaptığı muhabbeti anlatıyor
köşesinde:
“Başbakan tebdili
kıyafet giymiş, yanına da Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ı alıp, Bodrum
sahillerini denetlemiş.
'Durum çok kötü.
Denize sıfır durumdalar, neredeyse denize düşecekler' dedi.
Başbakan'ın
denetimine ünlü medya patronları da takılmış.
Başbakan'ın
anlatımından bu işin hukuki mevzuatına iyi çalıştığı anlaşılıyordu.
'Ooo neler neler'
dedi.
Şehircilik ve Çevre
Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı bu işlerin
denetimiyle görevlendirilmiş. Sadece Ege Denizi değil, diğer sahiller de
taranacak, kaçak yapılar yıkılacak.
Bu işte çok büyük
gümbürtü kopacağından emin olun. Çünkü içlerinde anlı şanlı medya patronları
var.
Sahile sıfır yat
limanları yapmışlar.”
Öncelikle Abdülkadir
Selvi’yi son cümlesindeki tespit için kutlarım.
Yat limanı dediğin
sahile sıfır yapılır mı hiç?
Yapacaksan bir dağın
başına yapacaksın!
* * *
İşte bu noktada, 11
yıllık bir başbakanın nihayet aklına gelen teftişi bizim yıllardır yaptığımızı
belirtmek ve son teftişte yazdıklarımı hatırlatmak isterim.
Ne de olsa memleket
meselesi.
Hem Başbakana, hem
Şehircilik ve Çevre Bakanı Bayraktar’a ve hem de sonradan haberlere konu olduğu
üzere, “kıyılarımızın emanet edildiği” Başdanışman Yiğit Bulut’a faydam olsun
isterim.
Geçen
yılın Kasım ayına Bodrum’a gittiğimde, Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi eski Başkanı Faruk
Okuyucu demişti ki:
“Bir oteli
kıyıdan uzak bir yerde ve
hatta bir tepenin üzerinde yapabilirsiniz ama bir tekneyi o tepeye
bağlayamazsınız.”
Abdülkadir Selvi tam tersini savunsa da
(!) sahillerin betonlaşmasına dikkat çeken çok çarpıcı bir uyarıydı bu.
* * *
Arşivden “Bodrum’da rant korkusu” başlıklı
o yazımı buldum.
Ah. Ah.
Anlaşılan danışmanları okutmamışlar
Başbakana ki, boşuna dolaşmış 10 ay sonra oraları.
Oysa yazmışım zaten:
“TÜRSAB
Bodrum Yürütme Kurulu Başkanı Sevinç Gökbel kimi güç ve iktidar sahiplerinin
kafasındaki yargıyı ya da
algıyı özetlerken dedi ki:
- Bodrum,
Bodrumlulara bırakılmayacak
kadar değerli!”
Üstelik
mesele Türkiye’nin sınırlarını
aşıyor.
Bodrum’un
rantı küresel sermayenin de
iştahını kabartıyor!”
* * *
Mesele sahiller ev yapan vatandaşlardan,
Güvercinlik’teki Pina yarımadasının betonla sıvanmasından, medya patronlarından
ibaret değil yani.
Dahası, iktidarın bu konuda ciddi bir
mücadele vereceğine hiç inanmıyorum.
Yine yazmıştım ya…
Onların derdi, seçimle kazanamayacakları
yerleri yasa zoruyla ele geçirmek!
Dedim ki…
Eskiden "orta
oyunu" vardı, şimdi "ortak oyun" sahneleniyor memlekette.
* * *
Kendi evinin önünü
temizlemekten aciz olanların, öteki mahalledeki pislikten şikâyet etmeye hakkı
var mı?
* * *
T.C. bazılarının
kafasına sığmıyor.
Mesele o.
* * *
Yaktığınız her
yürekte, biraz daha yanacaksınız.
* * *
ABD'den tepki
gelince Anadolu Ajansı çark etmiş.
AA çark etse kaç
yazar, video kayıtlarını kim yalayıp, yutacak?
Tek karelik karavan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder