26 Ağustos 2013 Pazartesi

Yat limanı nereye yapılır? / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 26 Ağustos 2013


Yat limanı nereye yapılır?

Yeni Şafak Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, Recep Tayip Erdoğan’la yaptığı muhabbeti anlatıyor köşesinde:
“Başbakan tebdili kıyafet giymiş, yanına da Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ı alıp, Bodrum sahillerini denetlemiş.
'Durum çok kötü. Denize sıfır durumdalar, neredeyse denize düşecekler' dedi.
Başbakan'ın denetimine ünlü medya patronları da takılmış.
Başbakan'ın anlatımından bu işin hukuki mevzuatına iyi çalıştığı anlaşılıyordu.
'Ooo neler neler' dedi.
Şehircilik ve Çevre Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı bu işlerin denetimiyle görevlendirilmiş. Sadece Ege Denizi değil, diğer sahiller de taranacak, kaçak yapılar yıkılacak.
Bu işte çok büyük gümbürtü kopacağından emin olun. Çünkü içlerinde anlı şanlı medya patronları var.
Sahile sıfır yat limanları yapmışlar.”
Öncelikle Abdülkadir Selvi’yi son cümlesindeki tespit için kutlarım.
Yat limanı dediğin sahile sıfır yapılır mı hiç?
Yapacaksan bir dağın başına yapacaksın!

* * *

İşte bu noktada, 11 yıllık bir başbakanın nihayet aklına gelen teftişi bizim yıllardır yaptığımızı belirtmek ve son teftişte yazdıklarımı hatırlatmak isterim.
Ne de olsa memleket meselesi.
Hem Başbakana, hem Şehircilik ve Çevre Bakanı Bayraktar’a ve hem de sonradan haberlere konu olduğu üzere, “kıyılarımızın emanet edildiği” Başdanışman Yiğit Bulut’a faydam olsun isterim.
Geçen yılın Kasım ayına Bodrum’a gittiğimde, Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi eski Başkanı Faruk Okuyucu demişti ki:
“Bir oteli kıyıdan uzak bir yerde ve hatta bir tepenin üzerinde yapabilirsiniz ama bir tekneyi o tepeye bağlayamazsınız.”
Abdülkadir Selvi tam tersini savunsa da (!) sahillerin betonlaşmasına dikkat çeken çok çarpıcı bir uyarıydı bu.

* * *

Arşivden “Bodrum’da rant korkusu” başlıklı o yazımı buldum.
Ah. Ah.
Anlaşılan danışmanları okutmamışlar Başbakana ki, boşuna dolaşmış 10 ay sonra oraları.
Oysa yazmışım zaten:
“TÜRSAB Bodrum Yürütme Kurulu Başkanı Sevinç Gökbel kimi güç ve iktidar sahiplerinin kafasındaki yargıyı ya da algıyı özetlerken dedi ki:
- Bodrum, Bodrumlulara bırakılmayacak kadar değerli!”
Üstelik mesele Türkiye’nin sınırlarını aşıyor.
Bodrum’un rantı küresel sermayenin de iştahını kabartıyor!”

* * *

Mesele sahiller ev yapan vatandaşlardan, Güvercinlik’teki Pina yarımadasının betonla sıvanmasından, medya patronlarından ibaret değil yani.
Dahası, iktidarın bu konuda ciddi bir mücadele vereceğine hiç inanmıyorum.
Yine yazmıştım ya…
Onların derdi, seçimle kazanamayacakları yerleri yasa zoruyla ele geçirmek!


Dedim ki…


Eskiden "orta oyunu" vardı, şimdi "ortak oyun" sahneleniyor memlekette.

* * *

Kendi evinin önünü temizlemekten aciz olanların, öteki mahalledeki pislikten şikâyet etmeye hakkı var mı?

* * *

T.C. bazılarının kafasına sığmıyor.
Mesele o.

* * *

Yaktığınız her yürekte, biraz daha yanacaksınız.

* * *

ABD'den tepki gelince Anadolu Ajansı çark etmiş.
AA çark etse kaç yazar, video kayıtlarını kim yalayıp, yutacak?




Tek karelik karavan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder