10 HAZİRAN SAAT 10:50
“Başbakan ipi daha da
gerecek”
İzmir’in
içinde ve dışında biraz dolaştım geçenlerde. Gayet etkili makam sahibi olan bir
AK Partili ile buluştuk yolun bir yerinde.
Dobraydı.
Doğrucuydu.
Ve
emindi ki, benden sır çıkmaz.
Dünya
tepeme binse, onun adını kimse benden alamaz.
Bildiklerini
anlattı.
“Başbakan
geri adım atmaz” dedi mesela.
“Orası
malum” diyebilirsiniz de, o bu sözü söylediğinde 10 gün önceydi!
Dediği
çıktı yani.
Yine
dedi ki:
“Başbakan
ipi daha da gerecek. Partiyi adım adım sağa çekecek.”
Haklı.
Bunun
da emareleri görülmeye başlandı.
Çünkü
biliyorlar, Türkiye’nin toplum yapısını.
Biliyorlar,
ipi gerdikçe, safların sıklaştığını.
Evet.
Ben
de biliyorum.
Politika
ve hele seçim “hesap” işi.
Zaten
bu yüzden “sandık ta sandık” diyor Başbakan.
Ne
var ki…
Hesap
yaparken “dört işlem” kullanılır.
Ve
ne acı ki…
Sayın
Başbakan’ın tüm hesabı “bölme” üzerine!
İSPANYOL
GAZETELERİNDEN…
İstenen “korku” mu?
İnsan
düşünüyor…
İktidarda
kalma uğruna, milleti bölmeyi nasıl göze alır bir siyasetçi?
Onca
uyarıyı nasıl görmezden gelir?
Yermezmiş
gibi, suçlamalarına, hakaretlerine, aşağılamalarına, yaftalamalarına neden
yenilerini ekler?
İngiliz
Telegraph Gazetesi’nin “Sağduyu zamanı” başlıklı yazısında, “Maalesef Sayın
Erdoğan’ın artan çatışmacı ve otokratik tarzı, elde ettiği başarıları tehlikeye
atıyor ve demokrasiyi, sadece bir amaca ulaşmak için araç olarak gördüğü yönündeki
eski korkuları canlandırıyor” şeklinde dile getirdiği görüşün izini sürmeliyiz
belki.
Öyle
ya…
İstenen
belki de bu:
KORKU.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder