25 Haziran 2013 Salı

“Kukla” ha! / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 25 Haziran 2013

“Kukla” ha!

Pek sayın Başbakan, “Bu gösterileri kukla gibi parmaklarında oynatanların niyetinde çözüm sürecini sabote etmek var” diye buyurmuş yine.
Her gün yeni bir mazeret.
Her gün yeni bir hakaret.
“Çapulcu, ayyaş, vandal” falan neyse de, şu “kukla” lafı fena ağırıma gitti.
Zira çapulculuk veya ayyaşlık ya da vandallık bir tercih olabilir.
Oysa “kukla” öyle mi?
Kukla, akılsızdır.
Kukla, cahildir.
Kukla, basiretsizdir.
Kukla, iradesizdir.
Kısaca kukla, koskocaman bir hiçtir!

* * *

Bak sokaklara.
Bak.
İyice bak meydanlara.
Ne görüyorsun, gördüğün kalabalıklar “kukla sürüsü” mü?

* * *

Bak sokaklara.
Bak.
İyice bak meydanlara.
Kare kare izle görüntüleri.
Ekrana yansıyan her yüzü incele.
“Onlar” mı kukla?

* * *

Yüzde biri, üçü, beşi koy kenara.
Araya sızmıştır belki.
Hatta “sızdırılmıştır” özellikle!
Ama diğerleri, Türkiye’nin aydınlık ve güzel yüzlerini simgeliyor.
Hepsinin gözleri pırıl pırıl ışıldıyor.
Başı açık olanın da, kapalı olanın da zihni berrak.
Hiçbiri emir kulu değil.
Hiçbiri kimsenin orası ya da burasının kılı, tüyü değil!
“Düşünen insan” onlar.
“Soran insan” onlar.
“Sorgulayan insan” onlar.
Tam istediğimiz gibi.
Tam düşlediğimiz gibi.

* * *

“Onlar” dediğin insanlar bizim.
“Onlar” bizim gençlerimiz.
“Onlar” bizim gerçeğimiz.
“Onlar” bizim bugünümüz ve geleceğimiz.

* * *

Neymiş?
Kukla.
Kuklayı bilmem.
Ama “kuklacı” dersen…
Onun ustası belli!


İki “uzman” görüşü

“Onlar” çok kişinin yakından tanıdığı ve saygı duyduğu iki bilim insanı.
Biri Prof. İlber Ortaylı.
“Çok açık ki gençlerin başka bir eğilimi var. Bizim gibi değiller. Biz lisedeyken dünyadan haberimiz yoktu. Bu çocukları ‘muhallebici’, ‘aptal’ zanneden var. Çok yanılıyorlar. Bu çocukların hayat endişesi var. Hayat endişesi olandan çekinmeniz lazım. Lise çocuğunun bile hayat endişesi var. Onları anlamazsanız güme gidersiniz” diyor.
Diğeri Prof. Özcan Köknel.
“Demokrasilerde bir kişi bile olsa ikna edilmesi lazım, korkutulması değil. Gençlere konuşma hakkı verirsen, çapulcu bile olsa gel evladım senin derdin nedir diye sorsan, düşüncesini söyleme hakkı verirsen, eleştirmezsen sorunu çözmek kolaylaşır. Ama çapulcu dediğiniz zaman, sen beni aşağılıyorsun adam yerine koymuyorsun diye olumsuz bir duygu oluşur” diyor.
Maalesef boşuna.
Kim ne derse desin, dinlemiyorlar.



                                                  El insaf...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder