‘bip,bip,bip basınını’
Olayların “neden
çıktığını ve neden tırmandığını” anlamayanlar veya anlamak istemeyenler için,
maalesef elden fazla bir şey gelmez.
Onların gözü kulağı
Başbakan’da.
“Yat” derse…
Yat.
“Kalk” derse…
Kalk.
Ötesi yok.
Arası yok.
Benim sözüm bunların
dışında kalanlara.
Öncelikle…
Aman sakin olun.
Akıllı olun.
Dikkatli olun.
Zira provokasyonun
kralı “en tepeden” yapılıyor.
Hal böyle olunca
da….
* * *
İpek İzci yazmış:
“Radikal’den Elif
(Ekinci) ile parkın içinden çıkıp Divan Oteli’nden aşağı doğru yürümeye
başladık. Civardaki bütün sokaklara 10-15 çevik kuvvet yerleştirilmişti. The
Marmara’ya çıkmaya çalışıyorduk ancak bir polis bizi geri döndürüp bir ara
sokağa yönlendirdi. Dediği sokağın sonunda bizi yine çevik kuvvet bekliyordu.
Polis önce, ‘Sizi bu sokaktan geçirmeyiz’ dedi, ancak bizi arkadaşlarının
yönlendirdiğini söyleyince ‘Baretle geçirmem’ dedi ve Elif’in başındaki barete
doğru hamle yaptı. Güvenlik için bareti alamayacağını söylediğimiz an arbede
çıktı. 6-7 polis bir anda üzerimize yürüyüp, coplarına davrandı. Basın
kartlarımızı gösterdik ve ‘S*kerim basınını’ yanıtını aldıktan sonra bir polis
elini kaldırıp bana tokat atmaya yeltendi.”
* * *
Yani.
Durum fazlasıyla
ciddi.
* * *
Bir yandan da
bakıyorum, daha düne kadar aşkla meşkle, şakayla şamatayla, yemeyle içmeyle,
sohbetle muhabbetle vakit geçiren milyonlarca insanı; bir anda
"marjinal" yaptılar.
Çoluk çocuk
sabahlara kadar sokaklarda yürür hale geldi.
Apolitik gençlik,
bir anda politika kazanının içine daldı.
Dünyada bunu başaran
bir iktidar hiç olmamıştı.
Ne yapsak, AKP’yi
kutlasak mı?
* * *
Olayların vahşet
boyutuna vardığı o karanlık gecenin sabahında ilham geldi.
Oturup, yazdım ben
de:
“Yalaklar ve
salaklar sarmış dört bir yanını
Baktığın her yerde pembe bir tablo duruyor
Oysa manzara çok kötü şeyler hatırlatıyor
Beraber yürümesek de bu yolda
Beraber ıslanacağız yağan yağmurda!
Şimdi duyduğum her ses
’Aman aklını başına al’ diyor.”
Baktığın her yerde pembe bir tablo duruyor
Oysa manzara çok kötü şeyler hatırlatıyor
Beraber yürümesek de bu yolda
Beraber ıslanacağız yağan yağmurda!
Şimdi duyduğum her ses
’Aman aklını başına al’ diyor.”
* * *
Alır mı, derseniz…
Sanmam.
Niyeti yok.
İzmir’de tek çadır
İlk günlerdeki
“çirkin görüntülerden” sonra İzmir pek bir hoş oldu.
Ne itiş, ne kakış.
Can sıkan hiçbir
olay yaşanmadı.
Sanırım ve “umarım”
bunun nedeni, yeni valimizin hızla durumu kontrol altına almasıydı.
Umarım ve “dilerim”
aynı çizgi kırılıp dökülmeden devam eder.
Ne var ki…
Kordon’daki çadır
kentin devamına izin verilmeyeceği, Türkiye’nin diğer şehirlerinde
yaşananlardan belli.
Öyleyse…
Taksim’de
gerçekleşmesine fırsat tanınmayan uygulamayı, İzmir’de hayata geçirmektir çare:
Tek çadır.
Yine umarım ve
“dilerim” bu önerime kulak verilmesi için, bu sabah itibariyle hâlâ zaman
vardır!
Ve bir not:
Şu eli sopalı
adamları unutmadık. Sabırla açıklama bekliyoruz.
Dünya direniş görsün…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder