12 Haziran 2013 Çarşamba

“Başbakan ipi daha da gerecek” / Feyzi Hepşenkal / MİLLİYET EGE / 12 HAZİRAN 2013


“Başbakan ipi daha da gerecek”

İzmir’in içinde ve dışında biraz dolaştım geçenlerde. Gayet etkili makam sahibi olan bir AK Partili ile buluştuk yolun bir yerinde.
Dobraydı.
Doğrucuydu.
Ve emindi ki, benden sır çıkmaz.
Dünya tepeme binse, birileri “ümüğümü sıksa” onun adını kimse benden alamaz.
Bildiklerini anlattı.
“Başbakan geri adım atmaz” dedi mesela.
“Orası malum” diyebilirsiniz de, o bu sözü söylediğinde 10 gün önceydi!
Dediği çıktı yani.
Yine dedi ki:
“Başbakan ipi daha da gerecek. Partiyi adım adım sağa çekecek.”
Haklı.
Bunun da emareleri görülmeye başlandı.
Çünkü biliyorlar, Türkiye’nin toplum yapısını.
Biliyorlar, ipi gerdikçe, safların sıklaştığını.
Evet.
Ben de biliyorum.
Politika ve hele seçim “hesap” işi.
Zaten bu yüzden “sandık ta sandık” diyor Başbakan.
Ne var ki…
Hesap yaparken “dört işlem” kullanılır.
Ve ne acı ki…
Sayın Başbakan’ın tüm hesabı “bölme” üzerine!


Taksim’de son tango

Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can bir tweet attı:
“Telsizli silahlı molotofçular
Kim bunlar?”
Altına yazdım:
“EYÜP KARDEŞİM, ESKİDEN BUNLARA "AJAN PROVOKATÖR" DENİRDİ.”

* * *

Başka bir tweet:
“Kübra @KubraY
Simdi de 5-A Sınıfından Recep arkadaşımızın bizler için hazırlamış olduğu "Taksim" adlı piyesi izledik. Teşekkürler Recep.”

* * *
Fakat en iyisi “Taksim’de son tango” gösterisini, dünyaca ünlü bir yönetmenin yorumlamasaydı.
Sağ olsun Ferzan Özpetek, yine tweet mesajlarıyla bu işi gayet güzel yaptı:
- Pankartları kaldıracağız gibi boş bir bahaneyle Taksim’e git.
- Eyleme ve Gezi Parkı’na müdahale etmeyeceğiz diyerek masum rolü yap.
- Polis ve Toma’ları eylem alanının içine kadar sok.
- Daha önce ayarlamış olduğun molotofçular öne çıksın. 
- Günlerce meydanı haber yapmayan medya hep birlikte molotofçuları uzuun uzuun göstersin.
- Medya molotofçuları uzun uzun gösterebilsin diye, polis onlara biber gazı sıkmasın, etkisiz hale getirmesin.
- Böylece halk da eylemcilerin ne kadar pis ve tehlikeli olduğunu görüp hükümeti desteklesin.”


İstenen “korku” mu?

İnsan düşünüyor…
İktidarda kalma uğruna, milleti bölmeyi nasıl göze alır bir siyasetçi?
Onca uyarıyı nasıl görmezden gelir?
Yetmezmiş gibi, suçlamalarına, hakaretlerine, aşağılamalarına, yaftalamalarına neden yenilerini ekler?
İngiliz Telegraph Gazetesi’nin “Sağduyu zamanı” başlıklı yazısında, “Maalesef Sayın Erdoğan’ın artan çatışmacı ve otokratik tarzı, elde ettiği başarıları tehlikeye atıyor ve demokrasiyi, sadece bir amaca ulaşmak için araç olarak gördüğü yönündeki eski korkuları canlandırıyor” şeklinde dile getirdiği görüşün izini sürmeliyiz belki.
Öyle ya…
İstenen belki de bu:
KORKU.

De Gaulle “maskara” demiş

İzmir eski Milletvekili Hakkı Ülkü ilginç bir bilgi aktarmış:
“Fransa'daki 68 gençliği direnişlerinin başlangıcı De Gaulle'ün gençlere yönelik söylediği ‘Maskaralar’ sözcüğü idi. ‘Çapulcular’ ile benzeşiyor değil mi?”
YOK.
BENCE BENZEŞMİYOR.
DE GAULLE ÇOK DAHA İNSAFLIYMIŞ!

* * *

Nagihan Akyürek pek hoş yazmış:
“Beyaz TV muhabirine göre konvoy Ankara'dan Erzurum'a, oradan da Nepal'e kadar devam etmekte…”
BEN DE EKLEDİM ALTINA:
- ORADAN ÇIK YUKARI, KUZEY KUTBUNDAN KIVRIL KANADA'YA, İN ABD'YE. BEYAZ SARAY'DA DUR.

* * *

GELELİM BAŞBAKAN’IN ŞU “2 MİLYAR 800 MİLYON AĞAÇ” MESELESİNE…
“TAKSİM GEZİ PARKI” SORUYOR:
“Diktiği laleleri ağaç sanıyor olabilir mi?”

* * *

Zorbalığa karşı en güçlü silahtır, mizah.
Ve biz o silahı çok iyi kullanıyoruz:

- Gaz maskeni sıkı giyin evladım. Terli terli biber gazı yeme. Varınca da tweet at.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder