28 Ekim 2013 Pazartesi

Ahşap banktan sanat eseri olur mu? / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 28 Ekim


Ahşap banktan sanat eseri olur mu?

Güzelce ifade edildiği gibi “park ve meydanlardaki bank ihtiyacını şantiyesindeki kendi üretim tesislerinde karşılayan Çiğli Belediyesi’nin, farklı alanlardan yoğun talep gelmesi üzerine yeni banklar ürettirerek dağıtmaya başlaması” takdire değer.
Fotoğrafını da gördüm.
Belediye Başkanı Metin Solak göz alabildiğine sıralanmış bankların önünde “Bunlar benim eserim” dercesine poz vermiş.
Kutlarım kendisini.
Ne var ki, okullardaki öğrenci sıralarını andıran o bildiğimiz ahşap bankları daha yaratıcı bir düşünceyle, birer kent mobilyasına dönüştürebilirdi.

* * *

Belediye şantiyesinin olanakları sınırlı kalabilir.
Farklı malzemeler satın alacak parası olmayabilir.
Dünyada ve Türkiye’de benzerleri olan çok değişik modeller üretme şansı bulunmayabilir.
Fakat yine de o bankların her birini başka bir görüntüye, hatta tek tek bir sanat eserine dönüştürmek mümkündü.
Nasıl mı?

* * *

Biraz araştırdım.
İzmir Büyükşehir Belediyesinin biri 6853 sokak No:4 Evka 2’de, diğeri İşka İş Merkezi 8831 Sokak  No:146 Egekent adresinde iki kurs merkezi var.
Aynı şekilde Çiğli Halk Eğitim Merkezi’nin biri  Köyiçi Mahallesi Büyük Çiğli İlk Öğretim Okulu yanında, öteki 8085/1 sokakta iki şubesi var.
Ve buralarda düzenlenen resim kursları var.
Belki başka özel ve resmi kuruluşlar da aynı şeyi yapıyor.
Hepsi bir yana, ressam Martı Gül Kalkan’ın eğitmenliğinde bizzat Çiğli Belediyesi’nce başlatılan ve umarım devam eden bir resim kursu da var.

* * *

Demem o ki, sadece Çiğli’de üretilen bank sayısından fazla insan resme gönül vermiş ve daha iyiye ulaşmak için çabalıyor.
Madem öyle…
Yığarsın boyaları bir yere.
Gerekli malzemeleri verirsin ellerine.
Her bankı teslim edersin her birine.
“Hadi” dersin:
“Bu bank sizin eseriniz olacak. Altına imzanızı da atacağınız, dilediğiz resmi yapın üzerine…”
Şenliğe bak.
Çiğli rengârenk banklarla donatılır bir anda.
Boz bankları canlanır, yeni bir ruh ve heyecan katar yaşama.

* * *

Yani… Bir iş yaparken, düşünün biraz.
“Daha farklı, daha iyi, daha güzel nasıl olur?” diye sorun kendinize. Veya daha doğrusu “yaratıcı insanları” eksik etmeyin yanınızdan.
Sormaktan, konuşmaktan, danışmaktan, fikir almaktan çekinmeyin, kaçınmayın.
Unutmayın.
Baştaki insanın gücü, çevresindeki insanların yeteneği ölçüsündedir ancak.


Helâl İşler Bakanı!

Sayın Başbakana öneriyorum.
Avrupa Bakanı Egemen Bağış’ın “görev alanını” ve hatta bakanlığının adını değiştirin lütfen.
Çünkü Avrupa ile selam sabah usulen yürüyor gibi.
Onun yerini alan ise İslam ülkeleri.
Nitekim İstanbul’da yapılan toplantıda, İslam aleminde birlikteliğin sağlanmasına ve Müslüman ülkeler arasında ticaretin geliştirilmesinin önemine dikkat çeken Egemen Bağış, şöyle buyurmuş:
“Helal ürünlerin denetim altında serbestçe dolaşabilecekleri bir 'Helal Şengen' veya ‘Helalgen' ağı oluşturmanın vakti geldi de geçiyor.”
Hatırlarsınız…
Geçenlerde de “helâl seks shop” mevzuu gündemi epey meşgul etmişti.
Eeee.
Artık böyle.
Önüne “helâl” lafı geldi mi, her şey helâl!


Tek karelik başkan ve bankları!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder