17 Ekim 2013 Perşembe

Attila İlhan Karşıyaka’da yaşamalı / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 17 Ekim 2013


Attila İlhan Karşıyaka’da yaşamalı

Bak Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak kardeşim…
Ve sen, bundan sonra Karşıyaka’ya belediye başkanı olacak her kimsen…
“Bu memleketten bir Attila İlhan geçtiğini” hiç unutma.
Bil ki, Attila İlhan bir başladı yazmaya:
Sokaktaki Adam…  Sisler Bulvarı… Yağmur Kaçağı… Zenciler Birbirine Benzemez... Abbas Yolcu…
Henüz 1960 yılı bitmemişti.
Çoğunuz yoktunuz dünyada.
Attila İlhan vardı.
“sisler bulvarı bir gece haykırmıştı / ağaçları yatıyordu yoksuldu / bütün yaprakları sararmıştı / bütün bir sonbahar ağlamıştı / ağlayan sanki İstanbul'du / öl desen belki ölecektim / içimde biber gibi bir kahır / bütün şiirlerimi yakacaktım / yalnızlık bana dokunuyordu” diye de, çoktan yazmıştı.

* * *

Sonra 1960’lı, 70’li ve 80’li yıllar…
Attila İlhan hep yazdı:
Ben Sana Mecburum… Bela Çiçeği… Kurtlar Sofrası… Yasak Sevişmek… Hangi Sol? Hangi Batı? Tutuklunun Günlüğü… Bıçağın Ucu… Sırtlan Payı… Faşizmin Ayak Sesleri… Fena Halde Leman… Gerçekçilik Savaşı… Hangi Sağ? Hangi Atatürk? Elde Var Hüzün…
Haco Hanım Vay… Sağım Solum Sobe… Yanlış Kadınlar Yanlış Erkekler… Korkunun Krallığı…
“Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor / Bu şehir o eski İstanbul mudur? / Karanlıkta bulutlar parçalanıyor / Sokak lambaları birden yanıyor / Kaldırımlarda yağmur kokusu / Ben sana mecburum sen yoksun” diye yazdığında Attila İlhan, acaba kaçımızın eli kalem tutmaya başlamıştı?

* * *

Bak Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak kardeşim…
Ve sen, bundan sonra Karşıyaka’ya belediye başkanı olacak her kimsen…
“Bu memleketten bir Attila İlhan geçtiğini” hiç unutma.
Benden tavsiye sana…
Ne zaman bunalırsan, git Karşıyaka sahiline, onun yanına, bir şiirinden mırıldan iki mısra.
İnan rahatlarsın, ferahlarsın, canlanırsın.

* * *

Yeri gelmişken, altını çize çize söylemeliyim.
Sahildeki büstü ile yetinmemeli ve dahası onu ölüm gününde dahi yalnızlığa terk etmemeli Karşıyaka’yı yönetenler.
“Karşıyakalı, İzmirli büyük sanatçı Attila İlhan'ın aramızdan ayrılışının 8. yılı için düzenlenen anma törenine bir avuç İzmir sevdalısı katıldı. Bu ülkenin Kültür Bakanlığı'nı, İzmir Valiliği'ni, İzmir ve Karşıyaka Belediyesi'ni temsilen bir Allah'ın kulu gelmedi törene” şeklindeki yorumlar, asla yapılamamalı!
Aksine…
Attila İlhan adeta “can bulmalı” yeniden.

* * *

Her gün Karşıyaka’nın sokaklarında yürümeli Attila İlhan.
Bazen “hayat zamanda iz bırakmaz / bir boşluğa düşersin bir boşluktan / birikip yeniden sıçramak için / elde var hüzün” demeli uzaktan.
Bazen “yol boyunca aralıksız kuş yağmuru / gemiyle yarışan yunuslar / maviliğin gözlerine sığmayan sonsuzluğu / o ilk hürriyet sarhoşluğu / korkudan ihtiyarlayabilir mi / irmi yaşında insan” demeli yakından.
İşte bir selam:
“hayat zamanda iz bırakmaz / bir boşluğa düşersin bir boşluktan / birikip yeniden sıçramak için / elde var hüzün”
Bir selam daha:
“işgal altüst etti nasıl da İzmir'de her şeyi / öğrendi kullanmasını Despina bu yanlış geceyi / körfez'de parıldayan yunan zırhlılarına karşı / miralay zafiru'yla ispilandit palas'ta sevişmeyi”

* * *

Bak Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak kardeşim…
Ve sen, bundan sonra Karşıyaka’ya belediye başkanı olacak her kimsen…
“Bu memleketten bir Attila İlhan geçtiğini” hiç unutma.
Ve o nasıl ki, “görünmez bir mezarlıktır zaman / şairler dolaşır saf saf / tenhalarında şiir söyleyerek kim duysa / korkudan ölür / tahrip gücü yüksek saatli bir bombadır patlar / an gelir Attila İlhan ölür” demişse…
Biz de demeliyiz ki:
“an gelir Attila İlhan Karşıyaka’da yaşar”



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder