27 Ekim 2013 Pazar

Baba-kız, karı-koca! / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 27 Ekim 2013


Baba-kız, karı-koca!

Seçimler beklenmedik ölçüde ilginç olaylara sahne olur bazen.
Örnekse…
Aliağa’da kapanan Helvacı beldesinin eski Belediye Başkanı Hüseyin Şengül ile 29 yaşındaki matematik öğretmeni kızı Bilge Şengül, AKP'den Aliağa Belediye Başkan aday adayı olmuşlar.
Hoş.
Hem baba aday adayı, hem de kızı.
Eğer ikisinden biri aday yapılırsa, Şengül Ailesi kazanacak.
Bir bakıma piyango çekilişi için, bir yerine iki bilet almak gibi bir durum.
Ama benzer durumların en şahanesine yıllar önce tanık olmuştum.

* * *

Tarihini hiç unutmam:
17 Nisan 1993.
Günlerden cumartesiydi.
Selçuk’taki DYP İlçe Kongresi’nde iki aday yarışacaktı.
İlçe Başkanı Zeliha (Vişne) Arık…
Veeeee eşi Halil Arık.
Karı koca aynı koltuğa adaydılar.
Durumları Aliağa’daki baba-kıza benzemiyordu ama…
Evliydiler ama küstüler ve birbirlerine fena halde kızgındılar!

* * *

O gün sevgili dostum Mehmet Soyer’le beraber yola koyulup, siyasette eşine zor rastlanır bu olayı izlemek için Selçuk’a gittik.
Tesadüf.
Aynı sıralarda, dönemin Başbakanı Süleyman Demirel de bazı törenlere katılmak için az öteki Aydın’daydı.
Kongre salonu ise hıncahınç doluydu.
Hani imkân olsa da, senaryosunu yazsam ve filmi yapılsa…
Manzara gerçekten çok çarpıcıydı.
Zeliha Hanım kürsüde, gayet ateşli bir konuşma yaparken; Halil Ağa sandalyesini ters çevirmiş, arkası dönük şekilde oturuyordu.
Yine de ara sıra ateş saçan gözlerle kürsüye bakmaktan kendini alamıyordu.
Acaba gerilim daha ne kadar tırmanacak, diye beklerken…
Şimdilerde suyu çıkarılcasına kullanılan “bomba gibi” deyişi, hakkını vererek patladı salonda.
Haber dehşetti.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal hayatını kaybetmişti.

* * *

Şaşkınlık, telaş, heyecan…
Hepsi birden yaşandı o an.
Salon boşaldı.
Millet dağıldı.
Türkiye yeni bir dönemin eşiğindeydi mecburen.
Ha.
Tadını çıkaramadığımız o kongrenin sonucu mu?
Zeliha Hanım kazandı.



Gezi Partisi neden kuruldu?

Bekleniyordu zaten, bir uyanığın çıkması, etkisi henüz kestirilemeyen “gezi olaylarını” siyasete kurban etmesi kaçınılmazdı.
“Gezi Partisi” adıyla kurulan ve GZP rumuzuyla anılacak olan bu siyasi parti hakkındaki ilk duygum, öfkeydi.
Çünkü yapılan yanlıştı.
Gezi’nin siyaset üstü anlam ve önemi mutlaka korunmalıydı.
Sonra kurucusu kimdir, diye sorup, soruşturdum.
Reşit Cem Köksal adı çıktı karşıma.
Neo-Klasik Metal türünde müzik yapan biriymiş arkadaş.
Özellikle gitara çok dükünmüş ve “shark” adını verdiği bir model geliştirmiş.
Beste yapıyor. İki albümü var. Türkiye'de konser veren Joe Lynn Turner ile aynı sahneyi paylaşmış.
O zaman “Acaba” dedim:
“Bu arkadaş bir iyilik mi yaptı Türkiye’ye? Gezi Partisi adını bloke ederek, bir başkasının siyasi rant devşirme iştihanın önüne mi geçmek istedi?”
Umarım öyledir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder