Korkutan ihtimal!
Başbakan Erdoğan
(olur da) cumhurbaşkanı olursa, yerine kim geçsin?
Aynı sorunun cevabı,
1989 yılında da aranmıştı uzun süre.
Dönemin Başbakanı
Turgut Özal, Çankaya’ya çıkmak isteyince yerine bırakacağı kişi için çok
kişinin ağzına bir parmak bal sürmüştü önce.
18 kişilik bir liste
hazırlamış, milletvekillerine “istedikleri ve istemedikleri” dörder kişiyi
işaretlemelerini söylemişti.
Liste şöyleydi:
“Ali Bozer, Cemil
Çiçek, Orhan Demirtaş, Hüsnü Doğan, Kaya Erdem, Safa Giray, Hasan Celal Güzel,
Kamran İnan, Lütfü Kayalar, Mehmet Keçeciler, İbrahim Özdemir, Ekrem
Pakdemirli, Oltan Sungurlu, Mükerrem Taşçıoğlu, Güneş Taner, Cengiz Tuncer,
Mesut Yılmaz ve Namık Kemal Zeybek.”
* * *
O gün Meclis’teydim.
Oylama bittikten
sonra, ANAP Grup Toplantısı’nın yapıldığı salonun kapıları açıldı,
milletvekilleri dışarı çıkmaya başladı.
Işın Çelebi ile
karşılaştım, üzgündü.
“Listede adım yok”
dedi.
“İyi ya” dedim:
“Sevinmelisin, çünkü
yeni başbakan 19’uncu sırada!”
Bu iddiamı ertesi
gün, Yeni Asır’daki köşemde yazdım zaten.
Günler boyu, 18 kişi
arasında toto oynandı.
Oysa rahmetli Özel
hınzırca bir taktik uygulamıştı.
Sadece “istediğiniz
dört kişiyi işaretleyin” deseydi sorun yoktu ama onun “istemediğiniz dört
kişiyi işaretleyin” buyruğundan sonra; bir kişinin dahi ayakta kalması
imkansızdı.
Nitekim yeni
başbakan, liste dışından biri, dönemin Meclis Başkanı Yıldırım Akbulut oldu.
* * *
İlginçtir, 18
kişilik listede yer alanlardan Cemil Çiçek, bugün Meclis Başkanı.
Üstelik Konsensus’ın
yaptığı son araştırmada, listenin dördüncü sırasında bulunuyor adı!
Fakat…
Geçiniz.
* * *
1989 yılında Özal
“sözünü dinleyecek birini” istediği için, Yıldırım Akbulut’u seçti.
Sanmam ki,
Erdoğan’ın tercihi de farklı olsun!
Ve sadece “söz
dinlemek” yetmez Erdoğan’a.
Kendisine “kayıtsız
şartsız biat eden birini” arayıp, bulacaktır mutlaka.
Hatta…
Tokadı bastığında
bile sesini çıkarmayan birini!
Onca AKP’li
arasından “küçük bir yüzde ile de olsa” Konsensus’un listesine girmeyi başarmış
böyle biri var aslında.
Bakın işte…
Adı sekizinci sırada
yazılı!
Yol durumu
Her gün otomobile
atlayıp, kafama göre bir o yana, bir bu yana gitsem; bırakın bir köşeyi, iki
sayfayı dolduracak “yol hikâyesi” yazarım.
Ama bir işe yetişmek
için yola çıkınca insan, sadece geçerken gördüğüyle yetiniyor ve ancak canını
sıkan şeyler akılda kalıyor.
Örnekse, geçen Cuma
günü İzmir-Aliağa yolu…
Sıradan bir gün
normalde.
Manzara şöyle:
Bir TIR, bir tanker,
bir kamyon…
Bir tanker, bir
kamyon, bir TIR!
Modeli yeni, motoru
güçlü olan kırıyor direksiyonu sola; ofluya pofluya gideni geçmeye kalkışıyor.
Otomobiller arada
vızıltı.
Sinek kadar
hükümleri yok!
Sebep, Aliağa’daki
rafineri ve liman…
Gelen giden ağır
vasıtanın hesabı yok.
Hani ya Çanakkale
sahil yolu, o nerede?
Ne zaman bitecek bu
çile?
Tek karelik yeni Başbakan!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder