2 Ekim 2013 Çarşamba

Paket maket muhabbet! / Feyzi Hepşenkal / Mİlliyet Ege / 2 Ekim 2013


Paket maket muhabbet!

Geçenlerde Salih Memecan’ın pespaye karikatürü üzerine, AKP’li bir dostumla Facebook’da giriştiğimiz söz düellosunu aktarmıştım.
Bu kez “muhabbet” İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun “Sn. Başbakanımızın açıkladığı Demokratikleşme Paketinin ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için hayırlı olsun” şeklindeki düşük cümleli (!) mesajına verdiğim “Ah bir de valiler resmen AKP il başkanı olsalardı, tam olacaktı...” cevabıyla başladı.
Dostum yazdı:
“Valilerin il başkanı olmaları çok önceden kapanmıştı. Hatırlayamadınız mı?”
Ben yazdım:
“Bence yeniden açılsa çok iyi olur. Hiç değilse kimse kimseyi kandırmadan işine bakar!!!!!”

* * *

Devam ettik:
“Denenmişi tekrar denemek nedamet getirir. Eskaza bir iktidar değişikliği olursa, ilgililer esli alışkanlıklarını tekrar etmeyi denerler. Beklemeniz lazım. Siz o günleri yaşamadınız. Uygun bir zamanda ben size anlatırım.”
“Beklemek mi? Ne zamandır yapılanları görmemek için kör olmak gerekli. Eskiler hiç değilse bunu delikanlı gibi yapıyordu. Ve ayrıca kamuda türban takmada uygulanacak çifte standardı şiddetle protesto ediyorum. Kadın subaylar, polisler, savcılar ve hakimler de türban takabilmeli. Ayrıca fes ve sarığa da özgürlük istiyorum. Hani ya, ileri demokrasi? Şaka yapmıyorum ha... Çok ciddiyim.”
“Sayın HEPŞENKAL, kanaat özgürlüğüne dayalı olarak noksan gördüklerini de güzelce sıralamışsınız. Kaleminiz de etkili ve kuvvetli. Bir köşe yazınızda Ankara'ya duyurursanız, bu noksanlığı da sonraki pakete alırlar.”
“Bizim yazdıklarımız umurlarında değil. AKP'li olan sizsiniz. Görev size düşüyor. Gerçi yazdıklarımın ilerleyen paketlerde olacağından zaten kuşkum yok. Bu işin varacağı yer belli. Bir an önce oraya varalım ki, bütün takkeler düşsün. Bakın bana. Kelim ortada. Gizlim saklım yok.”

* * *

Nihayet o yazdı:
“Sayın HEPŞENKAL, haftada bir de ben yazıyorum ama siyaset benim dışımda olduğu için bu konulara burnumu sokmam. Muhalefet liderlerimiz millete sizin de dile getirdiğiniz kötüye gidişi anlatsın. Vatandaş ta önümüzdeki yıldan itibaren önümüze gelecek sandıklarda notunu versin. Dinledim, pakette baraj ile ilgili öneri de var. Seçsinler beğendiklerini. Takke düşsün kel görünsün. Şunu da söylemeliyim: Başbakanın açıkladığı bu paketi herkesin beğeneceği beklentisi içinde olmadığını kendisi de söyledi. Beğenmemeniz ve kendi önerilerinizi söylemeniz de en doğal demokratik hakkınız.”
Ve ben yazdım:
“Yapmayın Hocam. İlle köşe yazmak şart mı? Örnekse burada, istediğiniz zaman pekala dalıyorsunuz konuya. Lütfen memleket meselelerinin çözümüne derman olmaktan kaçmayın, kaçınmayın. Olmadı mektup yazın başbakana. Mesele iktidardaki muktedirlerin sadece kendi seslerine kulak vermesi ‘hamamda şarkı söyler’ gibi! Şu geçen 11 küsur yılda bir tanecik örnek verin ki, tersi yaşanmış olsun. Dünyadan tek örnek verin ki, gerçekten demokrasi ile yönetilen bir ülke, sadece 4-5 yılda bir ortaya konan sandığın sığlığına sığınsın!”
Muhabbet sonra daha da uzadı.
Devamını merak eden varsa, buyursun Facebook’a…


Feryada cevap…

Mısır’da tutuklu TRT muhabiri Metin Turan bir Twitter mesajı ile seslendi geçen gün:
“Size Türkiye'den gelen akrabam kanalıyla ulaşıyorum. 44 gündür hapishanedeyim. Halen esir gibi tutuluyorum. 40 metrekarelik koğuşta 36 kişi beton üzerinde yatıyoruz. 2 tuvalet var banyo yok. Sayın Dışişleri Bakanım A. Davutoğlu, tutukluluk süresi uzatılması halinde burada açlık grevi başlayacak. Hapishane karışabilir. Burası kan gölüne gelmeden beni kurtarın. Türkiye'nin müttefik dostları yok mu?”
Bu yardım çağrısına Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç cevap verdi:
“Metin Turan böyle tweet'ler gönderme. Türkiye senin arkanda, hükümet senin arkanda. Sen böyle tweet'ler atmaya devam edersen hakkında olabilecek başka suçlamalara da maruz kalabilirsin. Aman güzel kardeşim aklını kullan, sabırla inşallah oradan çıkmayı bekle. Böyle bir tavsiyeyi de kolay kolay kimse yapmaz.”
Şimdi siz söyleyin…
Bu tavsiye karşısında ne yapsın Metin Turan?



Tek karelik marifet!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder