Fethiye “örnek” olsun
Derler ya… Mal
meydanda.
İşte o manzara:
1999 yerel seçimi; MHP
32 bin 669, CHP 22 bin 557, DYP 17 bin 377, ANAP 14 bin 570
2004 yerel seçimi; MHP
41 bin 282, DYP 16 bin 792, CHP 15 bin 523, AKP 14 bin 210
2009 yerel seçimi; MHP
41 bin 305, AKP 27 bin 676, CHP 25 bin 419
Seçimler gelmiş,
geçmiş.
Biri hariç, adaylar
her seçimde değişmiş.
Ama o biri, yarışı
hep birinci bitirmiş.
Orası Fethiye.
O da Fethiye
Belediye Başkanı Behçet Saatcı.
* * *
Üç dönemdir
Fethiye’de sandıktan çıkan sonuçların partiyle martiyle ilgisi yok.
Tamam.
Behçet Saatcı “amiyane
tabirle” sapına kadar Ülkücü.
Önceki gün istifa
ettiği MHP için “40 yıldır mensubu olmaktan şeref duyduğum Camiam” dedi daima.
Ama “büyük Fethiye
ailem” demeyi de ihmal etmedi asla.
Ailesi de onu hiç
terk etmedi, her seçimde en çok oyu ona verdi.
Ve Fethiye’de asılan
bir pankart… Ardından MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin anında koyduğu sert tavır, Behçet
Saatcı’yı 40 yıllık camiasından kopardı.
Saatcı, ihraç
talebiyle Disiplin Kurulu’na sevk edilince, öyle bir açıklama yaptı ki; al,
ders niyetine okut siyaset mekteplerinde.
Bu açıklamanın bazı
bölümlerini, ben de “ibret olsun” diye, yan tarafta aktaracağım.
Dönelim afiş
meselesine…
* * *
Ne yazıyordu
ortalığı karıştıran afişte?
Üstte:
“Ülke bitûnîyme
bozulmaması ve hezkırına insana dı hûndure me kuvvetlenmesi dılxaziya meye.
Qurban Bayramımız piroz be”
Altta ise…
“Anladınız mı? Bu
yüzden, Tek Millet, Tek Vatan, Tek Dil, Tek Bayrak, Tek Devlet!”
* * *
Haber ajanslara ilk
düştüğünde, sosyal medya da karıştı hemen.
Kimi MHP Genel
Başkanı gibi ya anlamadı, ya anlamak istemedi yazılanı.
Ben de hemen şu notu
düştüm Facebook’a:
“Yahu durun, adam
ironi yapmış…”
Zaten kendisi de
aynı söylemiş daha sonra.
“Tek dil vurgusu
yapmak istedik. Ne yapmak isteyeyim başka arkadaş. Yani buradaki ironiyi
anlayamayan arkadaşlara benim diyecek bir şeyim yok” demiş.
Olayın büyütülecek
yanı yok aslında.
O zaman “kalemi daha
önce mi kırıldı?” sorusu geliyor ki akla…
Başka da bir ihtimal
yok.
Ya çok başarılı
olup, parti içinde sivrildiği için ya da “belki” dönemin Muğla İl Başkanı Osman
Güven gibi Büyük Kongre’de Devlet Bahçeli’yi desteklemediği için “fırsat
kollandı” bugüne kadar.
Pankart işi de
alınan kararı uygulamanın gerekçesi oldu.
Şurası kesin…
En azından MHP
hesabına, yazık oldu.
İşte o açıklama
“Biz ipimizi
kendimiz çekeriz. O zevki başkalarına bırakmayız. O yüzden savunma bile
yapmadan istifamı veriyorum. Bu hareketin hafızası, bu haksızlık ve zulme karşı
sessiz kalanları da unutmayacaktır. Bu böyle biline.”
“Hayat bize, hiç bir
şeye çok sevinmemeyi ve çok üzülmemeyi öğretti. Hayatımızın çeşitli
zamanlarında, çok daha büyük sıkıntılar yaşadık. Er geç hak yerini bulacak, hak
haklıya teslim edilecek, bu komediyi sahneye koyanlar utanacaktır.
Seçim kazanacağı
kesin olan adayların, kendi öz evlatlarının, bozuk para gibi harcandığı ortamda
başarı nasıl gelecektir, hep beraber göreceğiz.”
“Biz, bu günlere
aritmetik hesaplamalar yaparak gelmedik. Her seçim sonu parti rozetimizi
cebimize koyup, 15 yıldır toplumun her kesiminin hizmetkârı olmayı kendimize
şiar edindik. Devlet Bey buyurmuş fermanı, ferman Devlet Bey'inse, Fethiye
bizimdir!”
Tek karelik huzur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder