23 Ekim 2013 Çarşamba

Fethiye “örnek” olsun / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 23 Ekim 2013


Fethiye “örnek” olsun

Derler ya… Mal meydanda.
İşte o manzara:
1999 yerel seçimi; MHP 32 bin 669, CHP 22 bin 557, DYP 17 bin 377, ANAP 14 bin 570
2004 yerel seçimi; MHP 41 bin 282, DYP 16 bin 792, CHP 15 bin 523, AKP 14 bin 210
2009 yerel seçimi; MHP 41 bin 305, AKP 27 bin 676, CHP 25 bin 419
Seçimler gelmiş, geçmiş.
Biri hariç, adaylar her seçimde değişmiş.
Ama o biri, yarışı hep birinci bitirmiş.
Orası Fethiye.
O da Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı.

* * *

Üç dönemdir Fethiye’de sandıktan çıkan sonuçların partiyle martiyle ilgisi yok.
Tamam.
Behçet Saatcı “amiyane tabirle” sapına kadar Ülkücü.
Önceki gün istifa ettiği MHP için “40 yıldır mensubu olmaktan şeref duyduğum Camiam” dedi daima.
Ama “büyük Fethiye ailem” demeyi de ihmal etmedi asla.
Ailesi de onu hiç terk etmedi, her seçimde en çok oyu ona verdi.
Ve Fethiye’de asılan bir pankart… Ardından MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin anında koyduğu sert tavır, Behçet Saatcı’yı 40 yıllık camiasından kopardı.
Saatcı, ihraç talebiyle Disiplin Kurulu’na sevk edilince, öyle bir açıklama yaptı ki; al, ders niyetine okut siyaset mekteplerinde.
Bu açıklamanın bazı bölümlerini, ben de “ibret olsun” diye, yan tarafta aktaracağım.
Dönelim afiş meselesine…

* * *

Ne yazıyordu ortalığı karıştıran afişte?
Üstte:
“Ülke bitûnîyme bozulmaması ve hezkırına insana dı hûndure me kuvvetlenmesi dılxaziya meye. Qurban Bayramımız piroz be”
Altta ise…
“Anladınız mı? Bu yüzden, Tek Millet, Tek Vatan, Tek Dil, Tek Bayrak, Tek Devlet!”

* * *

Haber ajanslara ilk düştüğünde, sosyal medya da karıştı hemen.
Kimi MHP Genel Başkanı gibi ya anlamadı, ya anlamak istemedi yazılanı.
Ben de hemen şu notu düştüm Facebook’a:
“Yahu durun, adam ironi yapmış…”
Zaten kendisi de aynı söylemiş daha sonra.
“Tek dil vurgusu yapmak istedik. Ne yapmak isteyeyim başka arkadaş. Yani buradaki ironiyi anlayamayan arkadaşlara benim diyecek bir şeyim yok” demiş.
Olayın büyütülecek yanı yok aslında.
O zaman “kalemi daha önce mi kırıldı?” sorusu geliyor ki akla…
Başka da bir ihtimal yok.
Ya çok başarılı olup, parti içinde sivrildiği için ya da “belki” dönemin Muğla İl Başkanı Osman Güven gibi Büyük Kongre’de Devlet Bahçeli’yi desteklemediği için “fırsat kollandı” bugüne kadar.
Pankart işi de alınan kararı uygulamanın gerekçesi oldu.
Şurası kesin…
En azından MHP hesabına, yazık oldu.


İşte o açıklama

“Biz ipimizi kendimiz çekeriz. O zevki başkalarına bırakmayız. O yüzden savunma bile yapmadan istifamı veriyorum. Bu hareketin hafızası, bu haksızlık ve zulme karşı sessiz kalanları da unutmayacaktır. Bu böyle biline.”
“Hayat bize, hiç bir şeye çok sevinmemeyi ve çok üzülmemeyi öğretti. Hayatımızın çeşitli zamanlarında, çok daha büyük sıkıntılar yaşadık. Er geç hak yerini bulacak, hak haklıya teslim edilecek, bu komediyi sahneye koyanlar utanacaktır.
Seçim kazanacağı kesin olan adayların, kendi öz evlatlarının, bozuk para gibi harcandığı ortamda başarı nasıl gelecektir, hep beraber göreceğiz.”
“Biz, bu günlere aritmetik hesaplamalar yaparak gelmedik. Her seçim sonu parti rozetimizi cebimize koyup, 15 yıldır toplumun her kesiminin hizmetkârı olmayı kendimize şiar edindik. Devlet Bey buyurmuş fermanı, ferman Devlet Bey'inse, Fethiye bizimdir!”



Tek karelik huzur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder