2 Mayıs 2013 Perşembe

İzmir bize yeter / Feyzi Hepşenkal / 2 Mayıs 2013


İzmir bize yeter

İstanbul, aklınıza ne gelirse “oranın” başkenti.
İstanbul, sanatın merkezi.
İstanbul, ekonominin merkezi.
İstanbul, sporun merkezi.
İstanbul, kültürün merkezi.
İstanbul, finansın merkezi.
Güç, kudret. . . Şan, şöhret adına ne varsa, hepsini ekleyin peş peşe.
İstanbul “onların” da başkenti.
Ya “dünkü İstanbul’a” ne demeli?
Bütün o itibarlı sıfatlar gitti, yerine üç kelimeden ibaret bir unvan geldi:
“Polis devletinin başkenti!”
Manzaraya bakın.
İstanbul’daki binlerce polis yetmedi, içi polis dolu uçaklar konvoy oldu havada.
Türkiye’nin dört bir yanından polis taşıdılar İstanbul’a.

* * *

Bir zamanlar çocukların çizgi roman kahramanı “He-Man” vardı hani.
Hatırlayın.
He-Man ne derdi?
“Gölgelerin gücü adına, güç ben de artık.”
İşte, dünkü İstanbul, düpedüz yeni bir güç gösterisinin merkeziydi.
İktidar gücünü bir de böyle göstermek istedi.
Demek istedi ki:
“Yolları da kaparım. . . Otobüs, metro, vapur seferlerini de iptal ederim. . . Köprüleri de keserim. . . 15 milyon kişinin yaşadığı bir kenti istersem muma çeviririm.”
Dediğini de yaptı gerçekten.
Tipik bir “polis devleti” uygulamasını “resmen ve fiilen” İstanbul’da hayata geçirdi.

* * *

Abarttığımı düşünenler, bir daha düşünsün.
İşçi sendikalarının tek derdi 1 Mayıs kutlamasını “kendileri açısından çok anlamlı olan” Taksim Meydanı’nda kutlamak istemeleriydi.
İşçilerin bu talepten geri adım atmayacağı da, herkesin bildiği bir gerçekti.
Buna karşı öne sürülen gerekçe ise şuydu:
“Taksim’de inşaat var, OLMAZ.”
Oysa iktidar isteseydi. .  .
Devlet “OLMAZ” kararını uygulamak için harcadığı çabanın, zamanın, paranın “yüzde birini” Taksim Meydanı’nı 1 Mayıs kutlamasına hazırlamak için harcasaydı; İstanbul’da yine bayram havası yaşanır, şarkılar söylenirdi özgürce.
Fakat istenmedi.
Yaşanan siyasal süreçteki “sertleşme” belirtilerine karşı, iktidar kendi gücünü göstermek adına İstanbul’u bu kez “polis devletinin başkenti” ilan etmeyi tercih etti.

* * *

Bazen İzmir’deki dinginlikten sıkılıp, şikâyet ediyor ve hatta İstanbul’a öykünüyoruz.
Tamam.
Anladık.
Mesajı aldık.
İzmir bize yeter.
İstanbul sizin olsun!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder