Ölüm. . .
Ölüm karşısında ne
denebilir ki?
Söylenecekler çoktan
söylenmiş zaten.
Karacaoğlan demiş
ki:
“Nice sultanları
tahttan indirdi
Nicesinin gül
benzini soldurdu
Nicelerin gelmez
yola gönderdi
Bir ayrılık, bir
yoksulluk, bir ölüm”
Attila İlhan demiş
ki:
“Sevmek sevildiğini
bile fark etmeden
Yaklaştıkça ölüm
soğuk bir yağmur gibi
Sevmek zehir
zemberek ve yürekten
Gecikerek de olsa
vuruşur gibi
Sevmek için geç
ölmek için erken
Özdemir Asaf demiş
ki:
“Sen,
Vurunca vuran,
gülünce gülensin.
Sesin, yüzün,
ellerin yüzde yüz senin.
Sen ölmeyensin”
Sözün bittiği yerde
ise derim ki:
“Sevdiğimi
kaybedince
Hükümsüzüm ben!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder