İzmir’i bırakın, Muğla’yı
alın
Akıl alacak gibi
değil.
Olacak şey değil.
Ama oldu.
Çünkü akıl durdu!
İzmir Valisi’ni alıp,
Diyarbakır’a gönderiyorlar.
Orasının Valisi’ni
de, İzmir’e getiriyorlar.
Normal koşullarda, keyif
sizin.
Her zaman ve her
konuda dilediğinizi yaparken ne “dur” diyen var size, ne de “dur” diyebilen!
Fakat EXPO yolunun”
orta göbeğine” gelinmişken, aklınıza nereden geldi bu dahiyane fikir?
Şunun şurasında 5-6
ay sonra “ak göz kara göz” zaten belli olacaktı.
Neymiş?
Doğu illerindeki
valilerin, Batı illerindeki valiler ile yer değiştirmesi “barış sürecine” katkı
verirmiş!
İş ona kaldıysa. . .
Eyvah!
* * *
İlle de buralardan
bir valiyi Diyarbakır’a tayin etmek şart idiyse, Muğla Valisi Fatih Şahin
“biçilmiş kaftan” niyetine, makamında oturuyor işte.
Alın onu.
Bir kere, Cahit
Kıraç’tan 9 yaş genç. Dolayısıyla dağ tepe dolaşır, bana mısın demeden.
İkincisi, “kamu
yönetimi” alanında İngiltere'de yüksek lisans eğitimi almış.
Üçüncüsü, Kahramanmaraş’ın
Çağlayancerit, Erzurum’un Oltu ilçelerinde kaymakamlık yapmış.
Dördüncüsü, Nüfus ve
Vatandaşlık İşleri Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulunmuş.
Her özelliği ile “kadayıfın
üzerindeki kaymak” gibi, Sayın Vali.
* * *
Olmaz. Cahit
Kıraç’ı, EXPO oylaması bitene kadar görevden alamazsınız, almamalısınız.
Aksi halde EXPO’daki
üzücü bir sonucun tüm vebali, bütün suçu ve günahı iktidarın üzerinde kalır ki.
. .
Tam da seçim üzeri!
Yok.
Bu tehlikeyi göze
alamazsınız!
* * *
Ayrıca EXPO’nun
sonucunu görüp, yaşamak; öncelikle ve hatta sadece Cahit Kıraç’ın hakkı.
Zira o “tek adamdı”
şu ana kadar.
İşine kimseyi
karıştırmadı.
Ne kadar güç, yetki,
makam, mevki varsa (elbet sorumluluğu ile birlikte) hepsini üzerine aldı.
Dolayısıyla sonuçta.
. .
Doyasıya sevinmek de, bitesiye üzülmek de Kıraç’ın hakkı veya yazgısı!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder