30 Temmuz 2013 Salı

Adı Aylin / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 30 Temmuz 2013

Adı Aylin


Amerikan Kız Kolejini bitirdikten sonra, eğitimini tamamlamak üzere Paris'e gitti. Libyalı bir prensle evlendi, prenses oldu.
Tıp okudu, ünlü bir psikiyatrist oldu.
Tekrar tekrar evlendi ama evliliklerinden hep sıkıldı.
Amerikan ordusuna girdi, albay rütbesine kadar yükseldi.
Ve sonra bir gün…
19 Ocak 1995 Perşembe günü, evinin bahçesinde, o sabah evini temizlemeye gelen hizmetçisi tarafından, kendi arabasının altında ölü bulundu. Üstünde ve etrafta nasıl öldüğüne dair hiçbir iz yoktu.
Bir hırsızın saldırısına uğramış değildi. Bir katille boğuşmamıştı. Elbisesi yırtılmamış, tırnakları kırılmamıştı. Çorapları bile kaçmamıştı.
Otopsi raporuna göre, iki gün önce, Salı gecesi ölmüştü.
Adı Aylin’di.
Aylin Radomisli Cates.

* * *

Ayşe Kulin’in “Adı Aylin” adlı romanını 1999 yılında okumayan kalmamıştı. Hikaye müthişti. Çünkü gerçekti.
Şimdi yeni bir Aylin’imiz var.
Sonu benzemesin ve Allah uzun versin, Aylin Kotil’in hayatı da çok renkli.
Annesi Alman asıllı. Babası, İstanbul’un eski belediye başkanlarından Aytekin Kotil’in kardeşi.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden mezun olduktan sonra eğitimine ABD’de devam etti.
1993 yılında, henüz 22 yaşında iken Türkiye’nin “en ilginç siyasi figürlerinden” Mustafa Sarıgül’le evlendi. 2008 yılında ayrıldı.

* * *

Aylin Kotil’i asıl gündeme taşıyan ise 8 Temmuz’da başlayıp, 19 gün süren yürüyüş oldu.
Günde 24 km. yol alarak, 19 günde İstanbul’dan Ankara’ya ulaşırken; yola çıkış amacı olan “seçim barajının kalkması” talebinin yanı sıra güncel olaylara yönelik çeşitli mesajlar verdi.
Özellikle Twitter’da bir fenomen haline geldi.
Herkes onu “bir yerde” görmek istiyor şimdi.
Örnekse…
İstanbul’un önemli ilçelerinden birinde, belediye başkanı olması gibi!

* * *

Ha. Seçim barajı mı?
O yerinde duruyor ve duracak.
Başbakan “baraja dokunmamakta” kararlı.
Hayret aslında.
Madem oyunuz yüzde elli…
Barajı kaldırmaktan neden korkarsınız ki?



Dedim ki…

Amerikan filmlerine yasak konsun.
Sean Penn "persona non grata" ilan edilsin.
Oscar töreni TV'den yayınlanmasın.
Kırmızı halı pembe olsun!

* * *

George Clooney aramış Abdullah Gül'ü...
“Rezil ettiniz beni” demiş!

* * *

Baskı ve şiddet uygulayan zalimler yüzünden insanlar ölüyorsa eğer, orası yeryüzü cehennemidir.
Ve o zalimler, elbet bir gün yaptıklarının hesabını verecek, cezasını çekecektir.

* * *

30 kanaldan “tek ses” çıkıyorsa, orada demokrasi yoktur yoktur yoktur yoktur yoktur yoktur yoktur yoktur yoktur yoktur yoktur yoktur yoktur

* * *

Hiçbir diktatörün kapısında “diktatör” yazmıyordu.
Ama dünya onlara “diktatör” diyordu!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder