14 Temmuz 2013 Pazar

Ahmet Ersin’in “gizli tanık” feryadı / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 14 Temmuz 2013


Ahmet Ersin’in “gizli tanık” feryadı

Ahmet Ersin’in anlattıkları şaka gibi.
Keşke “şaka” olsa.
Ama değil.
Bugün onun söylediklerini okuyun önce.
Yarın üzerinde konuşuruz.

* * *

2010 Şubat ayı başlarında Erzincan C.Başsavcısı( şimdi milletvekili) İlhan Cihaner, makamında gözaltında alınarak, tutuklanmıştı. 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk Paşa’nın da gözaltına alınması için girişimler yapılmaktaydı. Ayrıca Erzincan Jandarma Alay Komutanları, Jandarma İstihbarat Subayları ve MİT Bölge Başkanı ve yardımcıları da tutuklanmışlardı.
Parti Genel Merkezi, bütün Türkiye'de tartışılan bu gelişmeleri yerinde incelemek, hukuk ve insan haklarına aykırılık olup olmadığını tespit etmek ve rapor yazmak için Hukukçu ve İnsan Hakları Komisyonu üyesi olarak beni, Sivas Milletvekili Malik Ejder Özdemir'i ve  Erzincan Milletvekili Erol Tınaztepe'yi görevlendirdi.
Gece geç saatlerde Erzincan'a geçtik ve İl Başkanlığımızın belirlediği Otelde, Ankara'dan birlikte geldiğimiz gazetecilerle konakladık.

* * *

Ertesi sabah(19 Şubat 2010), otelin restoranında kahvaltı yaptığımız sırada, bazı partililer gelip talepte bulunuyorlardı. Takdir edersiniz ki, benimle görüşmeye gelen kişilerin kimliğini araştırmam söz konusu olamaz. Neticede ben o tarihte milletvekiliyim ve benimle görüşmek isteyen, yardım talep eden herkesle görüşürüm.
İşte benimle görüşmeye gelen ve görüşen bu 7-8 kişiden birisinin ‘Cihaner, Saldıray Berk ve diğerlerinin yargılandığı davanın’ gizli tanıklarından “Munzur” olduğu iddia edilerek, bu gizli tanığa Cihaner ve diğerleri ile ilgili ifadelerini (ne ifade verdiğini de bilmiyorum) değiştirmesi için baskı yapmışım.
Dolayısıyla Ergenekon Terör Örgütüne yardım etmek ve yargıyı etkilemeye çalışmak suçlamaları ile o tarihte dokunulmazlığımın kaldırılması istenmişti. (İşin garibi ben o tarihte ne İlhan Cihaner'i ve ne de tutuklu diğer kişileri tanımıyordum.
Şimdi ben, Erzurum Özel Yetkili 4. Ağır Ceza Mahkemesinde Ergenekon Terör Örgütüne yardım etmek ve bağımsız yargıyı etkilemeye çalışmak iddialarıyla, 27 yıla kadar hapis ve ömür boyu kamu görevlerinden mahrum edilmek istemiyle 9 aydan beri yargılanıyorum.

* * *

Geçtiğimiz 10 Haziran günü, Cihaner ve diğerlerinin yargılandığı davanın üç gizli tanığı mahkemeye geldiler ve bunlardan ‘Munzur’, Cihaner ve diğerleri ile ilgili ifadelerini değiştirmesi için baskı yaptığımı söylerken, diğerleri bu iddiayı Munzur'dan duyduklarını söylediler. Bunlar tamamen yalan ve iftiradır.

* * *

Feyzi Bey, Gizli Tanıklık yargımızın kanayan yarasıdır. Yargıya olan güveni erozyona uğratmakta ve kirletmektedir. Hukukumuzda bugün ‘gizli tanık terörü’ vardır.
Gizli tanıklık, toplumdan dışlanmış ve bir baltaya sap olamamış kişiler için bir geçim kaynağı haline gelmiştir. Bunlara örtülü ödenekten maaş verilmekte, isterlerse yurtdışında ikamet ettirilmekte, iş temin edilmekte, estetik ameliyat yaptırılabilmekte ve tüm ailesi sağlık güvencesine kavuşturulmaktadır. Şimdi silah da verilmesi için çalışma yapılmaktadır.
Benim açımdan, bir itibarsızlaştırma ve gözdağı verme operasyonu olarak başlayan süreç, bugün Ağır Ceza’da yargılanmam sonucunu getirmiştir. Bu aşamada elbette yargıya güveniyorum. Ancak ciddi biçimde sulandırılmış, son derecede saygın çok sayıda kişinin canını yakmış ve terör halini almış olan gizli tanıklıkla ilgili sistemin gözden geçirilmesi gerekir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder