Muğla’ya Bağış, İzmir’e
Yıldırım
Yerel seçimlerde her
yer önemli ama Muğla biraz daha önemli.
Çünkü 2013 yılında
seçilecek Muğla Belediye Başkanı, artık Bodrum’un da, Datça’nın da, Marmaris’in
de, Köyceğiz’in de, Fethiye’nin de belediye başkanı olacak.
Buraları sadece
Muğla değil.
Buraları başta
İstanbul ve Ankara’dan göç etmiş ve hatta dünyanın çeşitli ülkelerinden gelmiş
insanların sürekli yaşadığı yerler.
Dolayısıyla da
iddiası büyük, vizyonu geniş adaylarla yarışmak zorunda partiler.
Hele AKP.
2009’da 131 bin oy,
2011’de ise 173 bin oy almıştı Muğla genelinde.
Sonuçta da yerel
seçimde 40 bin, genel seçimde 68 bin oy gerisinde kalmıştı CHP’nin.
Onun için öyle bir
aday bulmalı ki, Muğla’da yer gök inlemeli “AKP” diye.
* * *
Aslında tam da böyle
“marka olmuş” bir isim var AKP’nin elinde.
Namı ülkeyi aşmış,
dünyayı sarmış.
Avrupa ise ondan
soruluyor.
Yerliler için
garanti veremem ama “yabancı seçmenlerin” oyunu alacağından hiç kuşkum yok!
Hatırlayın.
ABD’nin eski Başkanı
Bush bile ve üstelik daha bu kadar ünlü değilken “el ense çekmişti” ona.
O denli “mühim biri”
yani.
* * *
Lidere şirinlik
yaparak elde edilen koltuklardan hava atmakla siyaset yapılmaz.
Asıl önemlisi zor
işleri başarmaktır.
Muğla Büyükşehir
Belediye Başkan adaylığı da öyle… Zor iş.
Ve Egemen Bağış yine
tüm şirinliği ile Başbakanına “Ben bu zorlu görevi üstlenmek istiyorum. Zaten
partisinin başarısı için mücadele etmeyene adam denmez” falan demelidir.
* * *
Benzer bir durum
İzmir’de de geçerli.
Binali Yıldırım’ın
İzmir’den belediye başkanlığına aday olmayacağını, bugüne kadar 40 defa yazdım.
Hepsini unutun.
Koşullar değişti.
AKP’nin başarısı
için, Binali Yıldırım İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmaya mecburdur,
mahkumdur.
Zira AKP içinde bu
zor işi ondan daha iyi yapacak biri yoktur.
O da çıkmalı
Başbakanın huzuruna.
“Beni İzmir’den aday
yapın” demeli.
“Partim için canım
feda” demeli.
Der mi?
Demez mi?
Bilemem.
Bir yerde bu
“cesaret” meselesi!
Dedim ki…
Ayakların oyuyla iktidar olurken iyi...
Ayaklar baş olunca kötü...
Var mı öyle yağma?
*
Polisin halka attığı gaz neyse de, iktidarın polise
verdiği gaz çok fena...
*
Gezi'nin adını Gazze yapalım.
Başbakan'ın olanları anlaması kolaylaşsın.
*
İnsanların birbirine hitap şekli değişti.
Biri ötekine kızdı mı şimdi...
"Allah'ın TOMA'sı" diyor.
*
Herkes "güzel Haziran bitti" diye üzgün.
Durun bakalım.
Belki de "en güzel Temmuz" başlıyor...
Ne
mutlu ODTÜ’lü olana…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder