25 Aralık 2013 Çarşamba

Bağlı pabuç kutusu! / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 25 Aralık 2013



Bağlı pabuç kutusu!

Kim demiş, ne zaman demiş, bir muamma olsa da; “en iyi savunma, saldırıdır” sözünü hemen herkes bilir ama…
En iyi bilenler de, uygular daima!
Gezi olayları sırasında da öyle olmuştu.
Başbakan, günü geldiğinde üç-beş kere mikrofonu eline alıp, yeri göğü inletmişti:
“Perdenin arkasında illegal örgütlerin, terör örgütlerinin saldırıları var. O perdenin ardından güya sanatçıların yazarların sözüm ona siyasetçilerin tahrikleri var. Siyasi hesaplar, ekonomik tuzaklar, büyük Türkiye'ye yönelik kirli senaryolar var.”
Biraz karıştırın arşivi.
Buna benzer daha çok laf çıkacaktır karşınıza.
Ve savunma stratejisini “suçlama” düzeyinden “saldırı” boyutuna çıkarmıştı hızla:
“Taksim Meydanı’na 30 bin kumanyayı kimlerin gönderdiğini gayet iyi biliyoruz. Kendi otellerinde terörle işbirliği yapanları yatırıp kaldıranları çok iyi biliyoruz. Bunların hesabı sorulmayacak mı?”

* * *

O zaman işe yaramıştı bu taktik.
Halkı ikiye bölmek pahasına, saflar sıklaşmış, oylar korunmuştu.
Eh.
Bir yerde işi kolaydı.
5-6 ay önce meydanları dolduranlar, kendi halinde insanlardı ve onların içine sızarak, ortalığı kırıp, döken ve de kendisine istediği ortamı hazırlayan marjinal gruplar vardı karşısında.
Bu kez durum farklı.

* * *

Paralel yapı.
Eşkenar dörtgen!
Her neyse adı…
Bu sefer pabuç bağlı.
Üstelik pabuç kutularından çıkan deste deste paralar da, işin cabası!

* * *

Deniyor yine, en iyi savunma saldırıdırı:
“Birileri varsın kula tapsın, Türkiye'ye tuzak kuran o elleri kırarız.”
“Uluslararası örgütler bu işin içinde…”
“Bunlar huzuru bozmak, terörü geri getirmek istiyorlar, bundan rahatsız olanlar, faizi yükseltmek isteyenler var.”
"CHP, MHP, TÜSİAD, kirli bir ittifak içindeler. “
"Bu tuzak çözüm sürecini baltalamak için çıkartılmıştır ve biz bu oyunu birlikte bozacağız..."
“Devlette paralel yapı kurmak isteyenler, devletin kurumları içerisine sinenler, şunu bilesiniz ki istediğiniz kadar oralara yerleşin, ininize gireceğiz ininize.”
Artık in midir, cin midir; bilmem.
Şişeden çıktı bir kere!



Alkışlar Hüseyin Aslan’a

Siyaset her zaman itiş kakış değildir.
Siyaset her zaman bağırış çığrış değildir.
Siyaset her zaman mücadele, rekabet, çekişme değildir.
Siyaset hele kavga hiç değildir.
Yeri geldiğinde nezaketi ve zarafeti tercih edenler, alkışı da hak ederler.
Tıpkı…
Şu sözlerin sahibi gibi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin İlçelerine ve Parti kararlarına saygılı üyesi olarak Sayın Kocaoğlu’nun İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı’na gösterilmesini de saygıyla karşılıyorum.
Sayın Kocaoğlu’na dünden itibaren başlayan seçim sürecinde de başarılar diliyorum. 
Bundan sonra da Cumhuriyet Halk Partisi’nin İzmir’de, yerel seçimlerde başarılı olabilmesi için yapılabilecek her türlü çabanın ve çalışmanın içinde olacağımı da özellikle vurgulamak istiyorum.”
Ben de bu zarif tavrı nedeniyle Hüseyin Aslan’ı kutluyorum.



Tek karelik popopark!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder