Bağlı pabuç kutusu!
Kim demiş, ne zaman
demiş, bir muamma olsa da; “en iyi savunma, saldırıdır” sözünü hemen herkes
bilir ama…
En iyi bilenler de,
uygular daima!
Gezi olayları
sırasında da öyle olmuştu.
Başbakan, günü
geldiğinde üç-beş kere mikrofonu eline alıp, yeri göğü inletmişti:
“Perdenin arkasında
illegal örgütlerin, terör örgütlerinin saldırıları var. O perdenin ardından
güya sanatçıların yazarların sözüm ona siyasetçilerin tahrikleri var. Siyasi
hesaplar, ekonomik tuzaklar, büyük Türkiye'ye yönelik kirli senaryolar var.”
Biraz karıştırın
arşivi.
Buna benzer daha çok
laf çıkacaktır karşınıza.
Ve savunma
stratejisini “suçlama” düzeyinden “saldırı” boyutuna çıkarmıştı hızla:
“Taksim Meydanı’na
30 bin kumanyayı kimlerin gönderdiğini gayet iyi biliyoruz. Kendi otellerinde
terörle işbirliği yapanları yatırıp kaldıranları çok iyi biliyoruz. Bunların
hesabı sorulmayacak mı?”
* * *
O zaman işe
yaramıştı bu taktik.
Halkı ikiye bölmek
pahasına, saflar sıklaşmış, oylar korunmuştu.
Eh.
Bir yerde işi
kolaydı.
5-6 ay önce meydanları
dolduranlar, kendi halinde insanlardı ve onların içine sızarak, ortalığı kırıp,
döken ve de kendisine istediği ortamı hazırlayan marjinal gruplar vardı
karşısında.
Bu kez durum farklı.
* * *
Paralel yapı.
Eşkenar dörtgen!
Her neyse adı…
Bu sefer pabuç
bağlı.
Üstelik pabuç
kutularından çıkan deste deste paralar da, işin cabası!
* * *
Deniyor yine, en iyi
savunma saldırıdırı:
“Birileri varsın
kula tapsın, Türkiye'ye tuzak kuran o elleri kırarız.”
“Uluslararası
örgütler bu işin içinde…”
“Bunlar huzuru
bozmak, terörü geri getirmek istiyorlar, bundan rahatsız olanlar, faizi
yükseltmek isteyenler var.”
"CHP, MHP,
TÜSİAD, kirli bir ittifak içindeler. “
"Bu tuzak çözüm
sürecini baltalamak için çıkartılmıştır ve biz bu oyunu birlikte
bozacağız..."
“Devlette paralel
yapı kurmak isteyenler, devletin kurumları içerisine sinenler, şunu bilesiniz
ki istediğiniz kadar oralara yerleşin, ininize gireceğiz ininize.”
Artık in midir, cin
midir; bilmem.
Şişeden çıktı bir
kere!
Alkışlar Hüseyin Aslan’a
Siyaset her zaman
itiş kakış değildir.
Siyaset her zaman
bağırış çığrış değildir.
Siyaset her zaman
mücadele, rekabet, çekişme değildir.
Siyaset hele kavga
hiç değildir.
Yeri geldiğinde
nezaketi ve zarafeti tercih edenler, alkışı da hak ederler.
Tıpkı…
Şu sözlerin sahibi
gibi:
“Cumhuriyet Halk
Partisi’nin İlçelerine ve Parti kararlarına saygılı üyesi olarak Sayın
Kocaoğlu’nun İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı’na gösterilmesini de
saygıyla karşılıyorum.
Sayın Kocaoğlu’na dünden itibaren başlayan seçim sürecinde de başarılar diliyorum.
Sayın Kocaoğlu’na dünden itibaren başlayan seçim sürecinde de başarılar diliyorum.
Bundan sonra da
Cumhuriyet Halk Partisi’nin İzmir’de, yerel seçimlerde başarılı olabilmesi için
yapılabilecek her türlü çabanın ve çalışmanın içinde olacağımı da özellikle
vurgulamak istiyorum.”
Ben de bu zarif
tavrı nedeniyle Hüseyin Aslan’ı kutluyorum.
Tek karelik popopark!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder