28 Aralık 2013 Cumartesi

Önce has adamlar gitti

Önce has adamlar gitti

Başbakan yeni bakanları “kendine yakın kişilerden” seçmiş(miş)(miş).
Ne demek bu, gidenler ona “uzak” mıydı yani?
İktidar tayfası da bir âlem.
Kıvırayım derken, tam göbekten kırılıyor hemen!
İstifa furyasında adı öne çıkan iki kişiye bakın hele.
“Ne yaptıysam Başbakanın talimatıyla yaptım, o da istifa etsin” diyen Erdoğan Bayraktar’ı tanıyın önce.
Kim bu adam?
1989-1999 yılları arasında İstanbul Büyükşehir ve Eminönü Belediyelerinde Belediye Meclis Üyeliği yapmış.
Yapmış ama herhalde ANAP veya SHP’den değil!
1995-1999 yılları arasında KİPTAŞ Genel Müdürü olmuş.
Ya KİPTAŞ ne?
“1994 yerel seçimleri sonrasında, İstanbul Konut İmar Plan Sanayi ve Ticaret A.Ş. unvanını alarak yeniden yapılandırılan ve 8 Mart 1995 yılında kuruluşunu tamamlayarak faaliyete başlayan” bir İstanbul Büyükşehir Belediyesi kuruluşu.”
Tarihler dikkatinizi çekmiş olmalı.
Tam da Recep T. Erdoğan’ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu zaman.
AKP iktidarı kurulur kurulmaz da hop, Bayraktar TOKİ’nin başına geçmiş ardından.
        
* * *

Öne çıkan öteki kişi, “Emniyet teşkilatımızın fedakar ve vefalı personeline yönelik son günlerdeki uygulamalar ile bağımsız yargı ve tarafsız mensupları hakkındaki düzenleme ve değerlendirmeler, akıl, hukuk ve adalet anlayışı ile izah olunamamaktadır” diyerek, AKP’den istifa eden İçişleri eski Bakanı İdris Naim Şahin elbette.
Ya o kim?
İçişleri Bakanlığı’nda Mülkiye Başmüfettişi iken, 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı görevine atanmış.
Belediye’nin personel, idari, hukuki, sosyal ve kültürel hizmet birimlerinin yönetiminde bulunmuş.
1999 yılından sonra da, İBB Başkan Danışmanlığı ve Teftiş Kurulu Başkanlığı yapmış.
Yine ve yani, o da Erdoğan’ın belediye başkanlığından kalma ve gelme biri.

* * *

Hiç kimse kıvırmasın.
Erdoğan Bayraktar ile İdris Naim Şahin’e sövüp, saymasın.
Çünkü ikisi de, Başbakanın has adamıydı.
En yakınıydı.
“Neymiş” efendim.
Erdoğan “çürük elmaları ayıklamış” mış… Yerlerine “güvendiği insanları almış” mış.
Hadi be.
Bari dalga geçmeyin milletle.



Bastır Kemal abi

Kemal Çolakoğlu, Twitter’dan cümle âleme duyuruyor:
“İzmir Ticaret Lisesi; Ticaret Müzesi/ Kültür Merkezi olmalı.  Okul kent dışında, kolay ulaşılan, temiz havalı, geniş bahçeli modern binaya taşınmalı.”
“Kaç senedir boş duran Alsancak Garı yanındaki tarihi TEKEL fabrikasını İzmirlilere kazandırmamak ne ayıp. Altına otopark yapılması şartıyla.”
“İzmir’in önümüzdeki 5 yıl en önemli projesi, Kemeraltı’nı 24 saat yaşayan ALTSTAD haline getirmek olmalı.”
“Konak’taki eski Devlet Hastanesi, İzmir'e Sağlık Müzesi olarak kazandırılmalı.”
“Alsancak Garı önündeki yol yeraltına alınmalı. Hem trafik rahatlamalı hem de Gar dahil, oradaki tarihi binaların önü geniş park ve meydan olmalı.”
“İzmir Limanı’nın girişindeki renkli TMO siloları otel olmalı.”
“Karşıyaka Alaybey Tersanesi kaldırılmalı, yerine dünyanın en güzel marina-parkı yapılmalı.”
(Benim notum: Hele ki, şu son akıl almaz faciadan sonra…”



Tek karelik şişte balık












1 yorum:

  1. As claimed by Stanford Medical, It is really the ONLY reason this country's women get to live 10 years more and weigh an average of 42 pounds less than us.

    (And realistically, it really has NOTHING to do with genetics or some secret exercise and really, EVERYTHING to do with "how" they eat.)

    BTW, I said "HOW", not "WHAT"...

    CLICK on this link to discover if this short test can help you decipher your true weight loss possibility

    YanıtlaSil