Ne olacak şimdi?
Kim, kiminle ve
nerede karşılaşırsa karşılaşsın, hep şu sorunun muhatabı oluyor:
“Bundan sonra ne
olur?”
Sonrası monrası yok.
Sürekli bir şey
oluyor zaten.
İktidar “yamuk”
gördüğü her noktaya, hınçla saldırıyor.
Polis müdürü, savcı,
Maliye bürokratı, TRT gazetecisi artık Allah ne verdiyse gözünün yaşına
bakmadan; elde satır, pırasa gibi doğruyor.
Görevden almalar
bence işin yumuşak tarafı.
Sert olanı da “tez
vakitte” gelecek mutlaka.
Ya öte taraf, boş mu
duracak?
* * *
Aynı muhabbet, Cuma
günü Radyo Pause’daki “Konuşmanın Tam Zamanı” programımızın da, doğal
gündemiydi elbet.
Yine elbet, Aylin
Süphandağlı da “Bundan sonra ne olacak?” sorusunu yöneltti hemen.
Orada çok şey
söyledim ama gazeteci Ahmet Şık’ın Twitter’da paylaştığı bir dizi tespit ve
öngörüyü aktarmadım edemedim.
Çünkü Ahmet Şık hem
iktidarın, hem Cemaat’in sillesini yemiş ve “yok yere” bir yıl hapis yatmış
biriydi.
Ayrıca yazdıkları da
çok önemliydi.
Neydi onlar?
* * *
Önce tespitleri…
“Kılıçların kınına
hiç girmediği bu savaşta artık geri dönüş yok. Taraflardan birisi yok olana dek
sürecek bir savaş bu.
Polis teşkilatındaki
tasarrufları AKP’nin misillemesi olarak görmek hata olur. Bu sadece olası yeni
saldırıların önünü kesmek için.
Cemaatçi bilinen
polis, yargı mensupları ve ‘sivil’ alanda görünen kimilerinin cemaat eksenli
örgüt davasının özneleri olacağı kesin.
Bir süredir
hazırlıkları yürütülen bu örgüt davasının önü kesilmek için mi yolsuzluk
operasyonu başlatıldı?
Yoksa Cemaat, ‘Hırsızlığı
soruşturduğumuz için hedef olduk’ savunmasıyla kamuoyunun karşısına çıkacağı
için mi düğmeye basıldı?”
* * *
Ve sonra, asıl
mesele…
“AKP ne yaparsa
yapsın artık çok geç. Bu yüzden şu ana kadar ortaya saçılanlar için söylenecek
tek söz var: Bu daha başlangıç.
Esas hamle yolda.
İddialar 4 bakanla sınırlı kalmayacak. Sırada başka bakanların da olduğu
konuşulmaya başlandı bile.
Herkes nefesini
tutsun ve nihai hedef olan RTE ya da yakın aile üyeleriyle ilgili sızdırılacak
olanları beklesin.
Şu ana dek hakkında herhangi
ciddi bir iddia ortaya atılmamış olan Erdoğan Bayraktar’la ilgili sızdırılacak
olanların arasında kimler var?
Yeni yolsuzluk
iddiaları RTE ya da evlatlarını ne kadar ilgilendirecek hep birlikte göreceğiz.
Bakanları istifa eden RTE ne yapacak?”
* * *
Sahi…
Ne yapacak?
Diyojen’den bugüne…
Sinop’ta doğan,
Sivas’ta yaşayan ve babası ile birlikte “kalpazanlık” suçlamasıyla Atina’ya
sürgün edilen Diyojen’i asıl bilinir kılan; elinde fenerle sokaklarda
dolaşarak, dürüst bir adam aramasıdır.
Oysa ne elde fenere,
ne teknik takiplere, ne kamera kayıtlarına, ne şok baskınlara falan, fazla
ihtiyaç yok aslında.
Kim hırsız?
Kim dolandırıcı?
Şöyle bir bakın
etrafınıza.
Kuşkulandığınız
kişinin yediğine, içtiğine bakın.
Giyimine, kuşamına
bakın.
Gezmesine, tozmasına
bakın.
Kendisinin ve
efradının malına, mülküne bakın.
Ve kazancına bakın.
Veya ödediği vergiye
bakın.
Bu göstergeler
arasında ciddi bir tutarsızlık varsa ve eğer anasından babasından kalan yüklüce
bir miras yoksa o kişiye…
Tamam işte!
Tek karelik tren!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder