18 Aralık 2013 Çarşamba

Şaştık kaldık / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 18 Aralık 2013


Şaştık kaldık

Pek güzel bir Binali Yıldırım yazısı hazırlamıştım.
En önemli avantajı, önündeki en ciddi engel, falan, filan…
Hepsi gerçekten “falan filan” oldu bir anda!
Neyse.
Yazı hazır nasıl olsa.
Bugün değilse de, yarın öbür gün okursunuz.
Çünkü gündem bir anda değişti.
Ortalık toz duman şimdi.
Öyle ki:
Biri, Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’e Twitter’dan “Senin oğlanı içeri almışlar!” diye mesaj atmış.
O da “Nerde okudun” diye sormuş telaşla.
“Başgan” Gökçek korkmakta haklı.
Bakan oğulları içeri alınırken, başkan oğlunun lafı mı olur?

* * *

Bir yandan olan biteni anlamaya çalışırken, diğer yandan gözüm saatte, okumakta olduğunuz satırları yazmaya çalışıyorum.
Dikkatimi çeken “hoş” açıklamalardan birini Ali Ağaoğlu’nun avukatı Adnan Uğur Kılıç yapmış:
“15 kişilik bir polis grubu bu sabah şirket merkezine geldiler. Ben de oradaydım. Yaptıkları arama sonrası tutanak tutup gittiler. Her hangi bir suç unsuruna rastlanamadı. Ali Bey’in neden alındığını bilmiyoruz. Ortada bir kavga var. Bazen böyle sos olsun diye birilerini alıyorlar.”
Yani.
Ağaoğlu “sos olmuş” arada.
Yazıktır ona!

* * *

Operasyonun başlıca hedeflerinden biri olan TOKİ’nin eski başkanı olan ve halen TOKİ’nin bağlı olduğu Çevre ve Şahircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu da gözaltında.
Kader işte.
Başbakan, TOKİ’nin Konya’da düzenlediği açılışta konuşuyordu aynı saatlerde:
“Arkasına karanlık odakları alanlar, çeteleri alanlar bu ülkeye istikamet çizemezler. Arkasına sermayenin medyanın gücünü alanlar bu ülkeye istikamet çizemezler.”
İyi de, kim onlar?
Velev ki, haklısınız…
Uzaydan mı geldiler buralara, yoksa kanatlarınız altında mı?

* * *

Haberlere yansıyan şu not ve onu resmeden “Tek karelik şaşkınlık” fotoğrafı da, ilginç olduğu kadar önemli:
“Bakan çocuklarını da kapsayan yolsuzluk operasyonu Meclis’te AK Parti grubunda da şok etkisi yarattı. Eski İçişleri Bakanları Abdülkadir Aksu ve İdris Naim Şahin ile eski Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile durum değerlendirmesi yaptı. Milletvekillerinin gelişmeleri anlamaya çalışan kaygılı ruh halleri yüzlerine de yansıdı.”
Anlaşılan Başbakan, bakanlar, AKP’li diğer zevat; ilk kez ve cümleten millet ile beraber öğrenmişti olanları!

* * *

Merak ediyorum.
Acaba kopan fırtına, İzmir’e kadar ulaşacak mı?
Başka “oğullar” da, içeri alınacak mı?
Durun bakalım.
Bir şey söylemek için, henüz çok erken.


İktidar-Cemaat sarmalı!

Kopan fırtınadan haliyle Twitter da yıkıldı.
Misal, Başbakanın “has” danışmanı Yalçın Akdoğan şunu yazdı:
“Fenalığa fenalıkla mukabele etmek, husumeti artırır, kin ve nefreti körükler, insanı hem azapta bırakır hem kaybet-kaybet sarmalına sürükler.”
Cevap Hüseyin Gülerce’den geldi:
“Devam eden operasyonu, Hizmet hareketini adres göstererek hedef saptırma gayretleri var.
Yargı ve emniyette tasfiye edildikleri bangır bangır söylenen insanlar, Cumhuriyet tarihinin en derin operasyonuna nasıl imza atıyor?
Bu operasyon, devlet operasyonudur. Hangi devlet diye sormak yerine Gezi olaylarından beri olan bitene bakılsın...”
İktidar-Cemaat yapısını iyi bilen Mehmet Bekaroğlu’nun mesajı da kayda alınmalı:
“Cemaat- Hükümet kavgasından dolayı bu yolsuzluklar olmuş değil; belki bu kavga bu yolsuzlukların ortaya çıkartılmasını kolaylaştırdı.”
Ne diyelim…
Haydi hayırlısı.




Tek karelik şaşkınlık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder