Şaştık kaldık
Pek güzel bir Binali
Yıldırım yazısı hazırlamıştım.
En önemli avantajı,
önündeki en ciddi engel, falan, filan…
Hepsi gerçekten
“falan filan” oldu bir anda!
Neyse.
Yazı hazır nasıl
olsa.
Bugün değilse de,
yarın öbür gün okursunuz.
Çünkü gündem bir
anda değişti.
Ortalık toz duman
şimdi.
Öyle ki:
Biri, Ankara
Belediye Başkanı Melih Gökçek’e Twitter’dan “Senin oğlanı içeri almışlar!”
diye mesaj atmış.
O da “Nerde okudun”
diye sormuş telaşla.
“Başgan” Gökçek
korkmakta haklı.
Bakan oğulları içeri
alınırken, başkan oğlunun lafı mı olur?
* * *
Bir yandan olan
biteni anlamaya çalışırken, diğer yandan gözüm saatte, okumakta olduğunuz
satırları yazmaya çalışıyorum.
Dikkatimi çeken
“hoş” açıklamalardan birini Ali Ağaoğlu’nun avukatı Adnan Uğur Kılıç yapmış:
“15 kişilik bir
polis grubu bu sabah şirket merkezine geldiler. Ben de oradaydım. Yaptıkları
arama sonrası tutanak tutup gittiler. Her hangi bir suç unsuruna rastlanamadı.
Ali Bey’in neden alındığını bilmiyoruz. Ortada bir kavga var. Bazen böyle sos olsun
diye birilerini alıyorlar.”
Yani.
Ağaoğlu “sos olmuş”
arada.
Yazıktır ona!
* * *
Operasyonun başlıca
hedeflerinden biri olan TOKİ’nin eski başkanı olan ve halen TOKİ’nin bağlı
olduğu Çevre ve Şahircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu da gözaltında.
Kader işte.
Başbakan, TOKİ’nin
Konya’da düzenlediği açılışta konuşuyordu aynı saatlerde:
“Arkasına karanlık
odakları alanlar, çeteleri alanlar bu ülkeye istikamet çizemezler. Arkasına
sermayenin medyanın gücünü alanlar bu ülkeye istikamet çizemezler.”
İyi de, kim onlar?
Velev ki,
haklısınız…
Uzaydan mı geldiler
buralara, yoksa kanatlarınız altında mı?
* * *
Haberlere yansıyan
şu not ve onu resmeden “Tek karelik şaşkınlık” fotoğrafı da, ilginç olduğu
kadar önemli:
“Bakan çocuklarını
da kapsayan yolsuzluk operasyonu Meclis’te AK Parti grubunda da şok etkisi
yarattı. Eski İçişleri Bakanları Abdülkadir Aksu ve İdris Naim Şahin ile eski
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile durum değerlendirmesi yaptı. Milletvekillerinin
gelişmeleri anlamaya çalışan kaygılı ruh halleri yüzlerine de yansıdı.”
Anlaşılan Başbakan,
bakanlar, AKP’li diğer zevat; ilk kez ve cümleten millet ile beraber öğrenmişti
olanları!
* * *
Merak ediyorum.
Acaba kopan fırtına,
İzmir’e kadar ulaşacak mı?
Başka “oğullar” da,
içeri alınacak mı?
Durun bakalım.
Bir şey söylemek
için, henüz çok erken.
İktidar-Cemaat sarmalı!
Kopan fırtınadan
haliyle Twitter da yıkıldı.
Misal, Başbakanın
“has” danışmanı Yalçın Akdoğan şunu yazdı:
“Fenalığa fenalıkla
mukabele etmek, husumeti artırır, kin ve nefreti körükler, insanı hem azapta
bırakır hem kaybet-kaybet sarmalına sürükler.”
Cevap Hüseyin
Gülerce’den geldi:
“Devam eden
operasyonu, Hizmet hareketini adres göstererek hedef saptırma gayretleri var.
Yargı ve emniyette tasfiye edildikleri bangır bangır söylenen insanlar, Cumhuriyet tarihinin en derin operasyonuna nasıl imza atıyor?
Bu operasyon, devlet operasyonudur. Hangi devlet diye sormak yerine Gezi olaylarından beri olan bitene bakılsın...”
Yargı ve emniyette tasfiye edildikleri bangır bangır söylenen insanlar, Cumhuriyet tarihinin en derin operasyonuna nasıl imza atıyor?
Bu operasyon, devlet operasyonudur. Hangi devlet diye sormak yerine Gezi olaylarından beri olan bitene bakılsın...”
İktidar-Cemaat
yapısını iyi bilen Mehmet Bekaroğlu’nun mesajı da kayda alınmalı:
“Cemaat- Hükümet
kavgasından dolayı bu yolsuzluklar olmuş değil; belki bu kavga bu
yolsuzlukların ortaya çıkartılmasını kolaylaştırdı.”
Ne diyelim…
Haydi hayırlısı.
Tek karelik şaşkınlık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder