Tokat gibi iki yeni iddia
Mehmet Baransu’ya
gönderilen ilk bavuldan çıkanlar, çok kişinin canını ve başını yaktı.
Yeni bavulu
gönderenler belki farklı ama yaşanan durum bugün için de aynı.
İktidarın “Cemaati
bitirme planı” hakkındaki haberleri okuyor, en azından duyuyorsunuz mutlaka.
Yine “Mehmet Baransu
imzalı” olan fakat ilk aşamada manşetlere çıkmayan olaylar var bir de…
Onlar Twitter’da
yayınlanıyor önce.
Samanlığa düşen
kıvılcım misali bir süre için için yandıktan sonra alev alıyor!
Başbakan’ın, Gençlik
ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın tokatlaması meselâ!
Baransu bunu
Twitter’da yazdı evvelâ.
Kimi güldü, geçti.
İşin üzerine
gidilince her vesileyle parlayan Başbakan’dan ses çıkmayınca anlaşıldı ki, Suat
Kılıç gerçekten tokadı yemişti.
* * *
Aradaki öteki
olayları geçip, şu son haftaya gelelim hemen.
Cumartesi Pazara
bağlayan gece yarısı Baransu peş peşe dört mesaj yazdı.
Üçü aynı konu
hakkındaydı:
“Ak Partili
vekiller, belediye, il bsk. vs. Twitte DM’leşmeyin. Partinize yeni katılan Gen.
Bas. Yard. Bunları alıp ilgili kişiye bildiriyor.”
“Parti içi demokrasi
gereği DM den yaptığınız yazışmalar ilgili birime aktarılıp gereğinin yapılması
için kaydediliyor!”
“Ak Partili vekil,
başkan, vb twitteki DM’leri fişleyen g. başkan yardımcısıyla ilgili daha önce
yazdığım olumlu twitler yok hükmündedir.”
* * *
Bilmeyenler için kodları
çözelim.
“DM” Twitter’da
birbirini takip eden kişilerin, sadece kendi aralarında haberleşmesini sağlayan
“Direkt Mesaj” demek.
AKP’ye yeni katılan
iki yeni Genel Başkan Yardımcısı ise Numan Kurtuluş ile Süleyman Soylu.
Acaba hangisi
hakkında olumlu şeyler yazmıştı Baransu?
Araştırdım
Twitter’da.
Baransu, ikisi
hakkında da fazla bir şey yazmamış. Sadece 5 Eylül 2012’deki iki twit dikkat
çekiyor:
“Bence siyaset
kaybettiği bir yıldızı AK Parti sayesinde tekrar kazandı. Süleyman Soylu'nun
2007 ve sonrasındaki mücadelesi unutulmazdı.”
“Soylu'nun AK
Partiye geçmesini Numan Kurtulmuş’un geçmesinden daha fazla önemsiyorum. Soylu’nun
bir duruşu vardı ve bunu hiç bozmadı.”
Yani…
Yanıt vermesi
gereken kişinin Süleyman Soylu olduğu belli!
* * *
Ama asıl bombayı
şöyle patlattı Mehmet Baransu:
“Biraz da Başbakanın
danışmanlarının uykusu kaçsın. Başbakanla görüşmek isteyenlerden randevu parası
diye kaç milyon dolar alıyorlar?”
Biraz beklemek
zorundayız şimdi.
Başbakan veya
danışmanları bu iddiayı yalanlayacaklar mı, yoksa yeni bir “sağır sultan
vakası” mı yaşanacak yine?
Adalet “aydınlanmaya”
mahkûm!
Bir soru önergesini
yanıtlarken, Adalet Bakanı Sadullah Ergin diyor ki:
“Çıplak arama olarak
tabir edilen arama çeşidinin (vs vs vs) anılan
mevzuatta belirtilen usule göre ve hükümlünün utanma duygusunu ihlal etmeyecek
şekilde yapıldığı anlaşılmıştır.”
Sayın Bakanı
“insanları utandırmadan soydukları için” kutlamak mı gerekiyor bilemedim ama…
Bu işin nasıl
olduğunu “tatbiki olarak” bizzat gösterirse, hiç kuşkusuz çok daha inandırıcı
olur!
Ve tabii, Adalet
Bakanlığı’nın yine “yok öyle bir şey” demesine rağmen; Banu Şen’in
Hürriyet’teki haberi de kuru bir açıklamanın ötesinde, gerçek bir aydınlanmaya
mahkûm!
Olay şu…
İzmir Barosu, iddialar
üzerine Şakran Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumu’na bir heyet gönderdi.
Manzara dehşet:
“Tutuklu ve hükümlü
çocuklara uyku ilacı yerine şizofren, manik depresif, majör depresyon gibi ağır
ruh sağlığı tedavilerinde kullanılan çok etkili bir ilaç içiriliyor.”
Demek “adalet” ile
ilgili mesele insanları hapse atmakla bitmiyor.
Demek asıl mesele,
ondan sonra başlıyor!
Tek karelik Başkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder