Dilerim “kahraman” olurlar
Öncelikle şunu
söylemeliyim. “Barış süreci” denilen gelişmelere “kayıtsız şartsız” karşı
olanlardan değilim.
Eğer gerçek ve
kalıcı barışı sağlamak adına bir fırsat varsa, mutlaka kullanılmalı. Bunun için
de herkes elinden geleni, fazlasıyla yapmalı.
Ama bu arada kimse,
kimseyi kandırmamalı.
Neyse, o!
Alın işte.
Başta tarif edilen
“akil insan” ile sonuçta karşımıza çıkan “liste” aynı şey mi?
Olmadığı, Vatan
Gazetesi yazarı Mustafa Mutlu’nun heyete alınan Kamu Emekçileri Sendikaları
Konfederasyonu Başkanı Lemi Özgen’le yaptığı söyleşiden belli:
* * *
- Başbakan, “akil
adamlar” olarak size ne gibi bir görev verdi.
- Akan kanın durması için diyalog yöntemi önemli bir yöntemdir. Başbakan bize hiçbir şeyi dayatmayacağının garantisini verdi ve sadece bu barış ve diyalog sürecini toplumun bütün kesimlerine anlatmamızı ve toplumun önerilerini, eleştirilerini ve düşüncelerini raporlaştırmamızı istedi.
- Akan kanın durması için diyalog yöntemi önemli bir yöntemdir. Başbakan bize hiçbir şeyi dayatmayacağının garantisini verdi ve sadece bu barış ve diyalog sürecini toplumun bütün kesimlerine anlatmamızı ve toplumun önerilerini, eleştirilerini ve düşüncelerini raporlaştırmamızı istedi.
- Peki; neyi
anlatacaksınız? İmralı’da süren görüşmelerin... Hadi; daha açık söyleyeyim, yapılan
pazarlıkların içeriği hakkında bilgi verildi mi size?
- Hayır. İçerik konusunda hiçbir bilgi verilmedi. Biz sadece halka gidip, akan kanın durmasını ve diyalog sürecinin başlamasının ne kadar gerekli olduğunu anlatacağız.
- Hayır. İçerik konusunda hiçbir bilgi verilmedi. Biz sadece halka gidip, akan kanın durmasını ve diyalog sürecinin başlamasının ne kadar gerekli olduğunu anlatacağız.
- Süren pazarlığın,
karşılıklı olarak verilen ödünlerin detayını bilmeden yapacağınız bu iş, sizin
sırtınıza da büyük bir sorumluluk yüklemiyor mu? Yani; yarın öbür gün asla
savunamayacağınız ödünlerin verildiği ortaya çıkarsa, faturanın iktidar kadar
size de kesileceğini biliyor musunuz?
- İçeriği bilmememiz büyük eksiklik tabii. Bunu ben de Başbakan’a söyledim. Ama bizden istenen, bu barış projesine genel bir destek sağlamak.
- Ya ne olduğunu bilmeden satacağınız mal ayıplı çıkarsa? Müşteri üreteni değil, satanı; yani sizi sorumlu tutmayacak mı?
- Ayıplı bir şey çıkarsa; ben de itiraz ederim zaten... İçeriği belli olmayan bu görüşmelerden kamuoyunun kabul edemeyeceği ödünler verildiği ortaya çıkarsa, elbette destek vermem...
- Ancak sizin işiniz iki ayda bitecek. Yani malı zaten satmış olacaksınız. Ondan sonra itiraz etmenizin kime ne faydası olacak? Ya da şöyle sorayım: Birileri bu uygulamada, sizin desteğinizi almış gibi görünüp, gerisini önemsemiyor olabilir mi?
- Orasını bilemem...
- İçeriği bilmememiz büyük eksiklik tabii. Bunu ben de Başbakan’a söyledim. Ama bizden istenen, bu barış projesine genel bir destek sağlamak.
- Ya ne olduğunu bilmeden satacağınız mal ayıplı çıkarsa? Müşteri üreteni değil, satanı; yani sizi sorumlu tutmayacak mı?
- Ayıplı bir şey çıkarsa; ben de itiraz ederim zaten... İçeriği belli olmayan bu görüşmelerden kamuoyunun kabul edemeyeceği ödünler verildiği ortaya çıkarsa, elbette destek vermem...
- Ancak sizin işiniz iki ayda bitecek. Yani malı zaten satmış olacaksınız. Ondan sonra itiraz etmenizin kime ne faydası olacak? Ya da şöyle sorayım: Birileri bu uygulamada, sizin desteğinizi almış gibi görünüp, gerisini önemsemiyor olabilir mi?
- Orasını bilemem...
* * *
Tuhaf bir durum.
Neler olduğunu ve ne
olacağını bilmeden “akil bir insanın” böyle bir görevi kabul etmesi, doğrusu ya
pek akıllı işi değil!
Fakat diğer yandan
Sayın Başbakan heyet üyelerine hitabında “Sizler aynı zamanda sizler cesur ve
korkusuz insanlarsınız” dedi ya. . .
Bakın, orası doğru.
Zaten boşuna “sonunu
düşünen kahraman olamaz” dememişler!
“Gerekecek” Sayın Bakan
Ulaştırma Denizcilik
ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, yola revan oluyor.
Önce Ürdün’e
gidiyor, sonra Lübnan’a.
Gelip, üç gün
kalacak Ankara’da.
Ardından Güney
Amerika’da ilk durak Panama.
Gitmişken başka
işleri de konuşur elbet ama hedefinde “EXPO 2020” var.
Dediği gibi, söz
verdiler.
“EXPO 2020’yi
İzmir’e getireceğiz” dediler.
Bunun için de
gidecekler ve “İzmir’de yapılanları ve yapılacakları” bir bir anlatacaklar BİE delegelerine.
Bakan Yıldırım
ayrıca diyor ki:
“EXPO ile tüm dünya
İzmir'e gelsin diye önce biz gidiyoruz. Gerekirse de tüm dünyayı turlarız.”
Gerekecek Sayın
Bakan, gerekecek.
Yeter ki, o turu
gerçekleştirmeye fırsatınız olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder