26 Nisan 2013 Cuma

Seçim geldi, hoş geldi / Feyzi Hepşenkal / 26 Nisan 2013

                                                               Tek karelik bahçe


Seçim geldi, hoş geldi

Her nerede olursa olsun “seçim” önemlidir. Seçim gelip, dayandıysa kapıya; beklenmedik kavga ve kapışmalara, akla gelmeyecek anlaşma ve uzlaşmalara herkes hazır olmalıdır.
Dillere pelesenk olan o söz gibi. . .
Her an, her şey olabilir!
Nitekim oldu da.
İzmir Ticaret Odası’nda seçim sürecinde, ilginç bir şey oldu.
Haberlere “aynen” yansıyan ifade ile. . .
“İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Işıkkent'teki İzmir Ayakkabıcılar Sitesi'ni ziyaret etti. Site Başkanı Süleyman Özcan, Ege AYSAD Başkanı Erdal Durmaz ve İzmir Ayakkabıcılar Odası Başkanı Tahsin Güzel, İTO'nun 6 Mayıs'taki seçimlerinde Demirtaş'ı başkan olarak görmek istediklerini ifade etti.”
Site Başkanı Süleyman Özcan, Ege AYSAD Başkanı Erdal Durmaz’ı bilmem.
Fakat İzmir Ayakkabıcılar Odası Başkanı Tahsin Güzel’in “desteği” beni şaşırttı.
Çünkü hafızamda bu ikili arasındaki “kanlı bıçaklı” görüntüler vardı.
Biraz yokladım.
Tamam işte.
Örneğin şu yazısında, Tahsin Güzel fena halde saydırmıştı Ekrem Demirtaş’a:

* * *

“Ekrem Demirtaş İzmir Ticaret Odası Meclis Üyeleri'nden kalabalık bir topluluğu İngiltere’ye götürmüş...
Hiç şaşırmadım... Her oda seçimleri öncesi bu filmler izlenir, aynı tezgahlar açılır...
Kimse ‘Ne var canım bunda’ demesin. Ekrem Demirtaş meclis üyelerini babasının parasıyla götürmüyor. Aidatlarını zor şartlarda ödeyen üyelerin paralarıyla götürüyor.
Binlerce İTO üyesi mağdurken ‘bilgi görgü artırma’ masalıyla hovardalık yapılıyor...
En ilginç olanı da İngiltere'ye giden grubun içinde ‘tarikatçılar, cemaatçiler’ çoğunlukta. Halbuki Ekrem Demirtaş güçlü olduğu dönemlerde dindar insanlara selam bile vermezdi. Tarikatçı, cemaatçi ve namazcı gibi söylemlerle dışlardı.
Üyelerin oylarıyla seçilmiş dindar meclis üyelerini kastederek ‘Amerika'dan emir alanlar İTO'yu ele geçirecek’ diye yaygara yapar, meclis üyeliğini bile engellerdi.
Herkes unutur ben unutmam...
Kimse takiyye yapmasın. Dindar insanları da saf ve salak yerine koymasın...”

* * *

İzmir Ticaret Odası seçimlerine iki haftadan az zaman kaldı.
“Az” dediğime bakmayın.
Nasıl “siyasette 24 saat uzun bir süre” ise seçim süreçlerinde de geçerli aynı durum.
Bekleyin hele.
Kim bilir daha ne “beklenmedik kavga ve kapışmalar” ve “akla gelmeyecek anlaşma ve uzlaşmalar” olacak, o gün gelene kadar.


Yapmayana şaşarım

Binanın dış duvarı üzerine önce bir metal iskele kuruluyor. Bunun üzerine PVC kaplama, onun da üzerine polimerden iki kat çuha yerleştiriliyor.
Hepsi o kadar.
İki kat çuhanın arasındaki bitkiler yeşerip, çiçek açınca ortaya muhteşem manzaralar çıkıyor.
Çevreyi ve şehirleri güzelleştirmek bu kadar kolay aslında. Bu, BİR.
Dahası da var.
Uygulanan yöntem sayesinde şehrin “doğal havalandırması” sağlanıyor, İKİ.
Hava kirliliğinin önlenmesine ciddi bir katkıda bulunuluyor, ÜÇ.
Aynı zamanda bina izole ediliyor. Kışın soğuktan, yazın sıcaktan korunuyor, DÖRT.
Millete yeni bir iş alanı yaratılıyor. Etti mi, BEŞ.
Daha ne?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder