Suikast içinde
suikast!
Ahmet
Özal savcılığa verdiği ifadede “Kartal Demirağ suikastını soruşturan
emekli Ankara cumhuriyet
savcılarından Uğur Tonik her şeyi biliyor. Sık sık buluşup bilgi paylaşıyorduk.
Bana, tehditlerin arttığını, uğradığı silahlı saldırıdan son anda kurtulduğunu
söyledi. Failleri biliyordu, sonuca çok yaklaşmıştı ancak ani bir kararla
dosyadan el çektiğini açıkladı. Sonradan kızının kaçırıldığı için böyle bir
karar aldığını öğrendim. Uğur Tonik hayattadır. İstanbul Beylikdüzü'de
ikamet etmektedir. Çağrıldığı takdirde o da bildiklerini anlatacaktır” diyor
ya. . .
İlginç
bir durum aslında.
Çünkü
Uğur Tonik zamanında çok aranmış ve ısrarla ifade vermeye çağrılmıştı.
Dedim
ya, durum ilginç.
O zaman
bulunamadı!
“O
zaman” ne zaman mı?
TBMM’de
“Uğur Mumcu suikastını araştırmak için” bir komisyon kurulduğu zaman.
* * *
Kimi tanıkların
ifadesinde Uğur Tonik’in de “adı geçmiş” ve
“durum”
Komisyon Raporuna şu cümlelerle geçmişti o zaman:
“Emekli Yargıtay
üyesi Uğur Tonik'in belirtilen adresten başka bir adres vererek taşındığı tespit
edilmiş, vermiş olduğu yeni adreste yapılan araştırmada orada da oturmadığı ve
ev sahibi tarafından da tanınmadığı için tebligat yapılamamış. . .”
* * *
Ahmet Özal “suikastı
soruşturan savcı” diyor Uğur Tonik için.
Yanlış.
Rahmetli Özal’a
yönelik suikast girişimine ilişkin soruşturmayı, Ankara Devlet Güvenlik
Mahkemesi Cumhuriyet savcıları Nusret Demiral, Tevfik Hancılar ve Ülkü Coşkun
yaptılar.
Ya Uğur Tonik, bu
işin neresindeydi?
Bunun birinci
dereceden tanığı olan kişi, 10 yıl Cumhuriyet Savcılığı yapmış, sonra Güneş,
Milliyet ve Hürriyet gazetelerinde çalışmış, ardından üniversite hocalığına
başlamış ve medyada görev aldığı süreçte, tam da “araştırmacı-soruşturmacı
gazeteci” sıfatını hak etmiş biri:
Çetin Yetkin.
“Bab-ı Ali’den
Müdafaa-i Hukuka” adlı kitabında, dönemin Emlak Kredi Bankası Genel Müdürü
Bülent Şemiler’in, suikastın arkasında olduğundan kuşkulanılan Kemal Horzum’u
soruşturmak için banka tarafından kurulacak komisyonda görev almasını;
kendisinin de “Bu iş benim boyumu aşar” diyerek, “Yargıtay’dan emekli olan Uğur
Tönük’ü Hukuk Danışmanı olarak” önerdiğini ve asıl önemlisi, sonrasındaki “çok
ilginç” bağlantı ve gelişmeleri anlatıyor.
Bana göre de, Ahmet
Özal “Uğur Tonik konuşsun” demekte, yerden göğe haklı.
O kadar ki, TBMM’de
“Uğur Tonik’i Araştırma Komisyonu” dahi kurulmalı!
En azından adının doğrusunu öğreniriz:
En azından adının doğrusunu öğreniriz:
Tonik mi, Tönik mi,
Tönük mü; hangisi?
“Mustafa Şentop’a bak”
AK Parti Seçim
İşlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul milletvekili Mustafa
Şentop, şöyle buyurmuş:
“İzmir’de seçmene
özel propagandaya gerek yok. Sadece ‘İstanbul, Ankara’ya bak’ desen seçmeni
ikna etmek için yeterli. İzmir büyümüş bir kasaba görüntüsü veriyor. Bu CHP’li
belediyecilik anlayışının ürünüdür. Onlar park, fuar yaparlar. Belediyeciliğin
temel sorunlarını ele almazlar. İzmirlilerden seçimlerde rasyonel değerlendirme
yapmasını talep ediyorum.”
Neymiş?
Talep ediyormuş. . .
“Emrin olur” ağam!
Bu mudur yani, AK
Parti’nin halka ve İzmir’e bakışı bu mudur?
Öyle olmalı.
Çünkü konuşan
muhterem, partinin “seçim işlerinden sorumlu” olan Genel Başkan Yardımcısı.
Mustafa Şentop
gibiler var oldukça AK Parti’de, CHP’nin işi kolay.
Zira onların da
“Mustafa Şentop’a bak” demeleri, İzmirlileri ikna etmeye yetecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder