7 Nisan 2013 Pazar

Sütten ağzı yananlar! / Feyzi Hepşenkal / 7 Nisan 2013

                                                           Tek karelik vaha


Sütten yanan ağızlar!

Leyla Alaton, canlı yayın heyecanıyla ağzından kaçan “O...pu” sözü nedeniyle program sonrası program yapımcılarından özür dilemiş ve “Eğer RTÜK'ten kanala bir ceza gelirse, lütfen faturayı bana gönderin” demiş.
Diğer yanda Hülya Koçyiğit yine bir canlı yayında “Her iki taraftan da nice şehit anneleri ağladılar” dedikten bir açıklama yapmak zorunda kalmış:
“Türkiye için, çocuklarımız için, yarınımız için bu barış sürecini başarılı bir şekilde tamamlamak zorundayız. Bir televizyon programındaki canlı telefon bağlantısında düşüncelerimi yanlış cümlelerle ifade ettiğimi üzülerek fark ettim.”
Bu iki hanımefendinin zarafeti de, nezaketi de herkesin malumu.
İyi niyetlerinden zerrece şüphem yok.

* * *

Ne çare ki “söz” bu.
Ağızdan çıktı mı bir kere, şiddetiyle orantılı biçimde gider gidebildiği yere.
Bazen “ok gibi” deler, geçer.
Bazen “ateş gibi” yakar, geçer.
Sonradan “yanlış anlaşıldım” dememek için, önceden “dikkatli olmak” lâzım.
Google’a yazdım:
“Yanlış anlaşıldım.”
Karşıma çıkmayan kalmadı!

* * *

İşte “çıkış sırasıyla” bazıları:
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Yeni Şafak Gazetesi yazarı Hilal Kaplan, AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür, ABD Ankara Büyükelçisi Ricciardone, Milli Eğitim eski Bakanı Ömer Dinçer, Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga, Müslüm Gürses'in menajeri Nevzat Takmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Şevval Sam, Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, televizyon sunucusu Müge Anlı, eski başbakanlardan Mesut Yılmaz, Küba'nın efsanevi lideri Fidel Castro, Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, eski hakem ve futbol yorumcusu Ahmet Çakar, Bağımsız Van Milletvekili Aysel Tuğluk, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül. . .

* * *

Mesele insanın başına gelen “yanlışlardan” ders almasıdır, bir daha yanlış anlaşılmamak için.
Bakın Sayın Cumhurbaşkanı’na. . .
Gazeteciler “PKK'nın silahlı unsurlarının sınır dışına çekilmesine” ilişkin bir soru yöneltiyorlar meselâ.
“Bunlar dikkat edilmesi gereken teknik hususlar” diye, fazlasıyla yuvarlak bir yanıtla geçiştiriyor soruyu.
Bu kez “Akil İnsanlar” listesiyle ilgili bir soru geliyor.
Hiç.
Oralı bile olmuyor:
“Bunlar benim karışmak istemediğim konular.”
Sayın Cumhurbaşkanı haklı.
Bir defa sütten ağzı yandı!


Burası “cennet” olmalı

Karşıyaka’nın en güzel yeri. Çamlık Sokağı. Karşıyaka Stadı’nın hemen yanı. Orası. . . 40 bin metrekarelik Orman fidanlığı.
Fotoğrafı görüyorsunuz yanda.
Elde kalan son vaha.
Orman Bölge Müdürlüğü şimdi iki bina daha yapıyor oraya.
Biliyorum.
Yapımı için para harcanmıyor.
Gaziemir İlçesinde bulunan Mülkiyeti Orman Genel Müdürlüğü’ne ait 495 metrekare arsa ile takas edilmiş inşaatın yapımı.
Yine biliyorum.
Bölge Müdürlüğü’nde çalışanlar, bana kızacaklar.
Çare yok.
Kızsınlar.
Ama Karşıyaka’nın “orta göbeğinde” Orman Bölge Müdürlüğü’nün hâlâ ne işi var?
Sorum, başta İzmir Valisi’ne, İzmir milletvekillerine, Orman ve Su İşleri Bakanı’na, Başbakan’a. . .
Sahi.
Burayı cennetten bir köşeye, halkın keyifle yaşayacağı bir alana dönüştürmek varken, Karşıyaka’nın “orta göbeğinde” Orman Bölge Müdürlüğü’nün hâlâ ne işi var?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder