Dönüşüm çilesi!
Gerçekleşmesi şart
olan bir hayal varsa, onun adı “kentsel dönüşüm” olmalıdır.
Çünkü o hayalin
hedefinde “insan hayatı” vardır.
Öncelikle depreme
dayanıksız binalar ve basiretsiz yöneticilerin eseri çarpık kentleşmenin
mahsulü yapılar yıkılmalıdır.
Şehirlerimizde yeni
bir düzen, yeni bir yaşam yaratılmalıdır.
Var mı buna itirazı
olan?
Olmaz.
Olamaz.
Dolayısıyla
iktidarın ortaya koyduğu irade, eskilerin ifadesiyle; takdire şayandır.
Ama unutulmamalı. .
.
Şeytan da ayrıntıda
saklıdır!
Demem o ki,
böylesine büyük bir hedefe doğru yürürken, atılan adımların işin şanına uygun
olması lâzımdır.
Ve aman ha.
Kaş yaparken göz
çıkarma hatasına düşmemelidir hiç kimse.
* * *
Örnekse. . .
Cumartesi günü eş
dost aradı, “Bostanlı’da yollar kapalı. Kaza mı var, olay mı çıktı, ne oldu?”
diye bir sorgu sual, şaştım kaldım.
Çıktım dışarı.
Cemal Gürsel Caddesi
boydan boya bomboş. Hele ki, Cumartesi günü olacak şey değil.
Yürüdüm Köprü’ye
doğru, her yer polis.
Sonunda anlaşıldı
mesele.
Yıkılan benzinlikten
boşalan alana 40-50 süslü sandalye sıralanmış, karşıda dev bir ekran, ekranda
Sayın Başbakan ve sıraya dizilmiş bir grup insan.
Uzaktan izledim
biraz.
Gözüme İzmir Valisi
Kıraç ile AK Parti İl Başkanı Akay ilişti önce.
Daha dikkatli
baktım, AK Parti İzmir milletvekilleri Aydın Şengül ile Nesrin Ulema’yı gördüm.
Aaa.
O da ne?
Hüseyin Aslan da
grubun içinde.
* * *
Başbakan,
İstanbul’dan töreni yönetiyor.
Rize’ye, Diyarbakır’a,
İstanbul’un farklı ilçelerine, Sakarya’ya bağlanıyor peş peşe.
Bizimkiler bekliyor.
Ahali de, bir ucu
Bostanlı Camii’nden, öteki ucu Bostanlı Pazarı’ndan kesilen Cemal Gürsel
Caddesi’nin yeniden trafiğe açılmasını 4-5 saattir beklemekte.
Ve bu “tören
çilesinin” sebebi, tek binanın yıkımı için sadece!
İşin adı büyük:
Kentsel dönüşümde
dev hamle.
Fakat tek bina
yıkılıyor, koca İzmir’de.
Bu olmadı işte.
Sayın Başbakan’a
“ayıp” vatandaşa ise “yazık” oldu!
Noyan Özkan’a veda
Bundan sonra
elektronik posta kutularımız boşuna bekleyecek benzer mesajların gelmesini:
“Herhangi bir ceza
soruşturması sırasında evinizde veya işyerinizde olası arama ve el koyma
işlemleri sırasında dikkat edilecek önemli noktalar aşağıya çıkarılmıştır. Paylaşmak istedim. Sevgi ve saygılarımla. Av.
Noyan Özkan. İzmir”
O mesajın “ilk
maddesi” şuydu meselâ:
“1) Kapınız çalınmalıdır.”
Oysa. . .
Ölüm kapıyı çalmadan
geldi ona.
Sabah sporunu
bitirmek üzeriyken, yığılıp kaldı.
Noyan Özkan, tıpkı
meslektaşı Senih Özay gibi, önemli biriydi bu toplumda.
Aranan ama bir türlü
yeterince bulunamayan “İtiraz eden. . .
Soru soran. . . Hak
arayan. . .” vatandaş tipine örnek olan bir insandı.
Onu çok arayacak ve
özleyeceğiz.
Nur içinde yatsın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder