9 Nisan 2013 Salı

Dönüşüm çilesi! / Feyzi Hepşenkal / 9 Nisan 2013

                                                                  Tek karelik derbi!


Dönüşüm çilesi!

Gerçekleşmesi şart olan bir hayal varsa, onun adı “kentsel dönüşüm” olmalıdır.
Çünkü o hayalin hedefinde “insan hayatı” vardır.
Öncelikle depreme dayanıksız binalar ve basiretsiz yöneticilerin eseri çarpık kentleşmenin mahsulü yapılar yıkılmalıdır.
Şehirlerimizde yeni bir düzen, yeni bir yaşam yaratılmalıdır.
Var mı buna itirazı olan?
Olmaz.
Olamaz.
Dolayısıyla iktidarın ortaya koyduğu irade, eskilerin ifadesiyle; takdire şayandır.
Ama unutulmamalı. . .
Şeytan da ayrıntıda saklıdır!
Demem o ki, böylesine büyük bir hedefe doğru yürürken, atılan adımların işin şanına uygun olması lâzımdır.
Ve aman ha.
Kaş yaparken göz çıkarma hatasına düşmemelidir hiç kimse.

* * *

Örnekse. . .
Cumartesi günü eş dost aradı, “Bostanlı’da yollar kapalı. Kaza mı var, olay mı çıktı, ne oldu?” diye bir sorgu sual, şaştım kaldım.
Çıktım dışarı.
Cemal Gürsel Caddesi boydan boya bomboş. Hele ki, Cumartesi günü olacak şey değil.
Yürüdüm Köprü’ye doğru, her yer polis.
Sonunda anlaşıldı mesele.
Yıkılan benzinlikten boşalan alana 40-50 süslü sandalye sıralanmış, karşıda dev bir ekran, ekranda Sayın Başbakan ve sıraya dizilmiş bir grup insan.
Uzaktan izledim biraz.
Gözüme İzmir Valisi Kıraç ile AK Parti İl Başkanı Akay ilişti önce.
Daha dikkatli baktım, AK Parti İzmir milletvekilleri Aydın Şengül ile Nesrin Ulema’yı gördüm.
Aaa.
O da ne?
Hüseyin Aslan da grubun içinde.

* * *

Başbakan, İstanbul’dan töreni yönetiyor.
Rize’ye, Diyarbakır’a, İstanbul’un farklı ilçelerine, Sakarya’ya bağlanıyor peş peşe.
Bizimkiler bekliyor.
Ahali de, bir ucu Bostanlı Camii’nden, öteki ucu Bostanlı Pazarı’ndan kesilen Cemal Gürsel Caddesi’nin yeniden trafiğe açılmasını 4-5 saattir beklemekte.
Ve bu “tören çilesinin” sebebi, tek binanın yıkımı için sadece!
İşin adı büyük:
Kentsel dönüşümde dev hamle.
Fakat tek bina yıkılıyor, koca İzmir’de.
Bu olmadı işte.
Sayın Başbakan’a “ayıp” vatandaşa ise “yazık” oldu!



Noyan Özkan’a veda

Bundan sonra elektronik posta kutularımız boşuna bekleyecek benzer mesajların gelmesini:
“Herhangi bir ceza soruşturması sırasında evinizde veya işyerinizde olası arama ve el koyma işlemleri sırasında dikkat edilecek önemli noktalar aşağıya çıkarılmıştır.  Paylaşmak istedim. Sevgi ve saygılarımla. Av. Noyan Özkan. İzmir”
O mesajın “ilk maddesi” şuydu meselâ:
“1) Kapınız çalınmalıdır.”
Oysa. . .
Ölüm kapıyı çalmadan geldi ona.
Sabah sporunu bitirmek üzeriyken, yığılıp kaldı.
Noyan Özkan, tıpkı meslektaşı Senih Özay gibi, önemli biriydi bu toplumda.
Aranan ama bir türlü yeterince bulunamayan “İtiraz eden. . .
Soru soran. . . Hak arayan. . .” vatandaş tipine örnek olan bir insandı.
Onu çok arayacak ve özleyeceğiz.
Nur içinde yatsın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder