350 milyon dolara beraat!
Bir kez daha Mehmet
Baransu’nun Twitter’da paylaştığı mesajları gündeme getirirken, yine merak
içindeyim:
“Acaba bunlarda mı
yalanlanmayacak?”
Hatırlayacaksınız…
Önce İstanbul’un
Olimpiyat adaylığını kaybetmesinin nedenlerini sıralarken, özellikle AKP’nin
reklamcısı Erol Olçak hakkında ciddi iddialarda bulunmuştu.
Ardından
Başbakan’ın, Spor Bakanı Suat Kılıç’a attığı tokadı yazdı.
Ortalık yandı,
yıkıldı.
TIK yok.
Bunun anlamı şu:
Bir iddia
yalanlanmıyorsa, dolaylı biçimde “doğrulanıyor” demektir.
* * *
Baransu’nun
twitlerine geçmeden, o mesajlara yol açan haberi aktarayım:
“Samsun'un Çarşamba
İlçesi'nde 1996 yılında işlenen 2 cinayeti azmettirdiği iddiasıyla hakkında
Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi'ne ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası
istemiyle dava açılan Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk'ün
yargılaması tamamlandı. Mahkeme Öztürk'ün adının karıştığı her iki olaydan
dolayı beraatına karar verdi.”
* * *
İşte bunun üzerine
de Baransu başladı yazmaya:
“Bu ülkede cezaevinden
iki tür çıkış var: Ya tünel kazarak ya da 350 bin dolar vererek.”
“Cezaevinden her iki
durumda da çıkışlar olur, Adalet Bakanı ayakta uyur.”
“Düzeltme: 350 bin
değil 350 milyon dolar. Yanlışlıkla bin yazmışım. Ankara’daki tarife milyonla
başlıyor.”
“Odasının önünde 350
milyonluk pazarlıktan habersiz olan bakanın sorumluluğundaki cezaevinde tünel
kazılması normal.”
“Bu pazarlığı olduğu
gün duymuş ve inanamamıştım. Galip Öztürk’ün kızı bana mail atınca içimden şu
geçmişti: Merak etme baban yakında çıkacak!”
“Ve Galip Öztürk
cezaevinden çıkınca hiç şaşırmadım. Önceki gün beraat etmesi de sürpriz olmadı.”
“Yıl 1999'du
sanırım. Otogar’da Metro Turizm, Radar Turizm kavgasını, Show turizmi,
Öztürkler kardeşlerin nasıl zengin olduklarını yazmıştım.”
“Galip ve Talip Öztürk
kardeşlerin elemanları evimi basmış, beni ölümle tehdit etmişlerdi.”
* * *
İddia yine çok
büyük.
TIK.
TIK.
TIK.
Ses var mı ses?
Özlemişiz Kemal abi…
İzmir Kalkınma
Kurulu Başkanı Kemal Çolakoğlu tepkili.
Kime?
Aynı kurulun Genel
Sekreteri Ergüder Can’a.
İZKA Meclis
toplantısında demiş ki:
“İZKA’nın en önemli
öğelerinden biri genel sekreterliktir. Bu dönemin ilk toplantısının tarihi çok
önceden belirlenmişti. Ama Genel Sekreterimiz yok. EXPO çalışmaları için İzmir
Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı ve işadamlarıyla birlikte Paris’e gitti.
İZKA Genel Sekreteri, Kalkınma Kurulu’nu ciddiye almazsa, başkanı da ciddiye
almıyor anlamına gelir. Bu durum, kalkınma ajanslarının en temel prensiplerine
aykırı. Toplantı üç ayda bir yapılıyor. Herkes değerli vaktini ayırıp geliyor.
Önce Genel Sekreter gereken değeri versin.”
Yaşa Kemal abi.
Oh be…
Nihayet “yüksek bir
ses” duyduk.
Özlemişiz vallahi.
Sayende kulaklarımızın
pası silindi.
Tek karelik ADAM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder