6 Eylül 2013 Cuma

İyilikten maraz doğa(bili)r! / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 6 Eylül 2013


İyilikten maraz doğa(bili)r!

Bölgeye gidenler yazıp, söylüyor. Üstelik aylardır. Suriye sınırındaki gümrük kapılarından geçmek işine gelmezse, beş on metre yan taraftan girmek mümkün Türkiye’ye.
Nasıl?
Selamsız sabahsız.
Elini kolunu sallaya sallaya.
Zor durumda kalan insanlara yardım etmeye, eyvallah.
Pardon ama…
Türkiye “yol geçen hanı” değil.
Hele “dingonun ahırı” hiç değil.
Her şeyin bir usulü, erkânı olur.
Gücün ne kadarına yetiyorsa o kadar sığınmacıyı alır, elinden geldiğince ağırlarsın.
O kadar.
Eğer ciddi bir devlet isen de daha fazlasına göz yummazsın.

* * *

Gelen, giriyor.
Giren ise istediği yere gidiyor.
Biri çıkıp cevap versin:
“Suriye nere, İzmir nere? Ne işi var Suriye’den gelenlerin İzmir’de?”
Yine soruyorum:
“20 ildeki 20 barınma merkezinde kalan 200 bin sığınmacının dışındaki 300 bin Suriyeli nerede?”

* * *

Eskiler “İyilikten maraz doğar” demişler.
Bilmeyenler için yazalım.
Maraz, “dayanılması güç durum” demek.
Aynen öyle.
Bu gidişin sonu, ciddi sıkıntılara gebe.

* * *

Üzülüyoruz elbette yaşanan olaylara.
Ne Suriyeli, ne Bengaldeşli, ne Somalili; şu dibi çıkmış dünyadaki hiç kimse, aç ve açıkta kalmasın istiyoruz.
Senin gücün varsa, topla dünyada kim var, kim yok; hepsine bak.
Fakat kusura bakma…
Benim tencerem zor kaynarken, her şey bir yere kadar.

* * *

Diyebilirler ki:
Biz bakarız.
Tamam.
Bakın o zaman.
İlk iş, Sayın Başbakan’ın Ankara ve İstanbul’daki evlerine birer Suriyeli aileyi yerleştirin.
Başka?
Evlerine sığınmacı konuk almak isteyenler el kaldırsın.
Hatta “4” işareti yapsın!


Sakın ha!

Suriyeli sığınmacıların yarattığı “dirlik, düzenlik, güvenlik” endişesinin ötesinde, bir başka soru daha var gündemde:
“Acaba bu kişiler yerel seçimlerde oy kullanacak mı?”
CHP İzmir Milletvekilleri Aytun Çıray ve Birgül Ayman Güler bu sorunun cevabını arıyor.
Ben de öyle.
Bir yabancı oy kullanamaz durduk yerde.
Yabancıların, önce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması gerekir ki; onun kararını verme yetkisi de, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nde.
Bilgi Edinme Yasası’nın verdiği hakkı kullanarak Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne sordum:
“Son bir yılda kaç kişi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına kabul edilmiştir? Bunların uyruklarına göre dağılımı nedir?”
Cevap verirler mi, nasıl verirler, bilmem.
Bildiğim, o soruların cevabını merak eden herkesin; başta milletvekilleri olmak üzere, işin peşine düşmesidir.
Türkiye’yi yönetenler ise böylesine yanlış ve çirkin bir yolu açma aymazlığına düşmemelidir.
Asla ve sakın ha!


Tek karelik istikamet!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder