5 Eylül 2013 Perşembe

Konuşmanın tam zamanı / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 5 Eylül 2013


Konuşmanın tam zamanı

Anonsları, afişleri sağda solda belki duydunuz, gördünüz.
Yarın saat 14-15 arasında, Radyo Pause’da “Konuşmanın Tam Zamanı” adlı bir program var.
Daha doğrusu “programım” var.
Ege Telgraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aylin Süphandağlı bana eşlik ediyor.
O soracak.
Ben cevaplayacağım.
Sanki ilk kez yayınlanacak gibi görünse de, bu ikinci program aslında.
Geçen hafta kimselere haber vermeden çıktık yayına.
Her ne kadar Star TV’de “Kırmızı Koltuk” programında, büyük bir ustayla, rahmetli Esen Ünür’le ekranı paylaşmış olsam da…
Ve çeşitli vesilelerle televizyonlara pek çok kez çıksam da…
“İlk yayın” hep heyecanlı olur.
Yine öyle oldu.
Başta biraz “kem küm” ettim işin doğrusu.
Sonrası fena değildi.
Daha sonrası, eminim çok daha iyi olacak.

* * *

Derlerdi de, fazla ciddiye almazdım.
Öyleymiş.
Radyoda program yapmanın, konuşmanın tadı bir başkaymış gerçekten.
Sevdim mikrofonu.
Radyonun avantajı şu.
Konuşurken başın eğik mi, kolun nerede duruyor, dudaklarında çarpık bir gülümseme mi var?
Hiç önemi yok.
Becerebiliyorsan, amuda kalkarak konuş!
Nasıl olsa kimse görmüyor.

* * *

Geçen Cuma, tam da 30 Ağustos’tu.
Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın “Büyük Zafer” ile taçlandığı gün.
Şu aralar savaşla yatıp, savaşla kalkıyoruz ya…
İşte o gün, şunu söylemenin tam günüydü:
“İnsan savaşacaksa, Kurtuluş Savaşı gibi bir amaç için savaşmalı. Geri kalan savaşları hepsi tartışılır, çoğu da zaten birilerinin çıkarı için yapılır.”
Ayrıca İzmir Fuarı’nı konuştuk epey.
Ve de elbette, CHP’deki aday furyasını.

* * *

Peki, yarın ne olacak?
Bilmiyorum.
Gündem ağzına kadar dolu.
Konuşacak çok şey var.
Ve saat 14’te…
Konuşmanın tam zamanı.
-----------
Bilgi: Merak eder, dinlemek isterseniz… Radyonun frekansı 107.9; internet adresi de radyopause.com.tr




Siyasette nezaket

Zarafet ve nezaket, hayatın her yerinde ve her anında önemli de, hele ki siyasette, fazlasıyla muhtacız bu hasletlere.
Çünkü siyaset boyuna “kavga, küfür, hakaret” ile geliyor gündeme…
Oysa bakınız:
Zarafet.
Nezaket.
Siyaset.
Bu üç sözcük arasındaki uyum dahi, onların daima bir arada olmasına yetmeli.
Bereket o uyumun gereğini yapanlar çıkıyor arada.
Örnekse…
AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, “Kocaoğlu’nun adaylık kararı” hakkında konuşurken; zarafet ve nezaketini korumuş büyük ölçüde.
Gerçi “Müracaat sayısı Kocaoğlu’ndan ve ilçe belediye başkanlarından memnuniyetsizliğin göstergesi” falan demiş ama olacak o kadar.
Neticede benzer bir yorumu dün ben de yaptım.
Asıl önemlisi “Bizim için önemli olan bizim adayımızdır” şeklindeki sözlerinin hızla eyleme geçirilmesidir.
Aynı zamanda seçmene karşı gösterilecek nezaketin gereği olarak, adayların bir an önce belirlenmesidir.




Tek karelik hıyar ağası!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder