26 Eylül 2013 Perşembe

Yarışta “Aytun Çıray” sürprizi / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 26 Eylül 2013


Yarışta “Aytun Çıray” sürprizi

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için özellikle CHP’de süren yarışı acaba neye benzetmeli?
Galiba “at yarışı” demek, en iyisi.
Mücadele müthiş çünkü.
Manzara şu ki…
Kimileri biraz önde, kimileri biraz arkada “toplu halde” süren bir yarış var şu aşamada.
Aziz Kocaoğlu, Hakan Tartan, Tunç Soyer, Birgül Ayman Güler, Hüseyin Aslan, Canan Arıtman…
Nefes nefese.
Ve ortalık toz duman.
Gözler grubun üzerinde, yapılacak hamleler bekleniyor.
Soralım:
Hepsi bu mu?
Yarışta olan başkası yok mu?

* * *

Şimdi yazacaklarıma dikkat.
O satırların içinde “bilgi” de var, “duyum” da var, “sezgi” de var.
Eh.
Onca yıldır siyaseti çok yakından izlemenin “tecrübesi” de var.
Evet.
Dikkat.
Ben herkesin odaklandığı grubun ötesinde ve tabir yerindeyse “dış kulvardan gelen” birini daha görüyorum:
Aytun Çıray.

* * *

Az önce sıraladığım faktörlerin hepsini harmanlayarak, şunları söyleyebilirim.
Aytun Çıray, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile “tahminlerin ötesinde” yakın çalışıyor.
İzmir’in neresinde bir etkinlik varsa, hiçbirini kaçırmamaya çabalıyor.
Meclis’te aktif. Verdiği önergeler ses getiriyor, her fırsatta kürsüye çıkıyor.
Medya ile ilişkiler çok iyi. Yazılı, görsel ve sosyal medyada en yoğun biçimde yer alanlardan biri.
Siyaset tecrübesi CHP ile sınırlı değil. Merkez ve merkez sağ kitleleri de yakından tanıyor. Ne de olsa o cenahta uzun yıllar siyaset yaptı. Yakın geçmişte İzmir’de birinci parti olan DYP ile ANAP’ta çalıştı.
Buna karşın CHP örgütüyle de hemen kaynaştı. Kendisini destekleyen “sağlam bir grup” var.

* * *

Onun için… Dikkat.
CHP’deki Büyükşehir belediye başkan adaylığı için, dış kulvardan “hızla gelen” biri daha var.
Ha.
Hatırlatmalıyım ki, Aytun Çıray ilk siyasi deneyimini 1980 öncesinde Adalet Partisi’nde yaşadı.
Yani.
Ata binmeyi sever ve iyi bilir!


Attım imzayı

“Bizler için Beşiktaş, sadece bir spor kulübü değil, bunun çok daha ötesidir. Bize onu emsalsiz kılan şey sahip olduğu değerleri ve duruşudur. Hayatı futbola değil, futbolu hayata feda edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Lakin bu güzel oyunu çirkinleştirenler de bunun hesabını vermelidir ki, öfkemiz ve nefretimiz onlaradır.
Adalet ve hakkaniyetten yoksun merciler ve emek hırsızı soysuzlar için bir kez daha şunun altını çizmek isteriz;
Beşiktaş’a, Beşiktaşlılara yapılan her haksızlık karşılığını bulur, zira Çarşı sizde olmayan vicdandır.
Akbabalar ve çakal sürüleri bilsin ki, sevinciniz kursağınızda kalacak.
Kaybettiğimiz şey 3 puandan ötesi değildir.
Hocamızdan top toplayıcımıza, malzemecimizden sporcumuza, yavru kartalımızdan en yaşlımıza, kulübümüzün hizmetkarından yöneticilerimize kadar hepimiz tek bilek tek yumruğuz.
Kendi yaralarımızı kendimiz sararız ve biz sadece ve sadece Beşiktaş’a sarılırız.
Çarşı”
Ben de bu satırların altına, aynı duygu ve düşüncelerle atıyorum imzamı.



Tek karelik 1453!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder