Yarışta “Aytun Çıray”
sürprizi
İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanlığı için özellikle CHP’de süren yarışı acaba neye benzetmeli?
Galiba “at yarışı”
demek, en iyisi.
Mücadele müthiş
çünkü.
Manzara şu ki…
Kimileri biraz önde,
kimileri biraz arkada “toplu halde” süren bir yarış var şu aşamada.
Aziz Kocaoğlu, Hakan
Tartan, Tunç Soyer, Birgül Ayman Güler, Hüseyin Aslan, Canan Arıtman…
Nefes nefese.
Ve ortalık toz
duman.
Gözler grubun
üzerinde, yapılacak hamleler bekleniyor.
Soralım:
Hepsi bu mu?
Yarışta olan başkası
yok mu?
* * *
Şimdi yazacaklarıma
dikkat.
O satırların içinde
“bilgi” de var, “duyum” da var, “sezgi” de var.
Eh.
Onca yıldır siyaseti
çok yakından izlemenin “tecrübesi” de var.
Evet.
Dikkat.
Ben herkesin
odaklandığı grubun ötesinde ve tabir yerindeyse “dış kulvardan gelen” birini
daha görüyorum:
Aytun Çıray.
* * *
Az önce sıraladığım
faktörlerin hepsini harmanlayarak, şunları söyleyebilirim.
Aytun Çıray, CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile “tahminlerin ötesinde” yakın çalışıyor.
İzmir’in neresinde
bir etkinlik varsa, hiçbirini kaçırmamaya çabalıyor.
Meclis’te aktif.
Verdiği önergeler ses getiriyor, her fırsatta kürsüye çıkıyor.
Medya ile ilişkiler
çok iyi. Yazılı, görsel ve sosyal medyada en yoğun biçimde yer alanlardan biri.
Siyaset tecrübesi
CHP ile sınırlı değil. Merkez ve merkez sağ kitleleri de yakından tanıyor. Ne
de olsa o cenahta uzun yıllar siyaset yaptı. Yakın geçmişte İzmir’de birinci
parti olan DYP ile ANAP’ta çalıştı.
Buna karşın CHP
örgütüyle de hemen kaynaştı. Kendisini destekleyen “sağlam bir grup” var.
* * *
Onun için… Dikkat.
CHP’deki Büyükşehir
belediye başkan adaylığı için, dış kulvardan “hızla gelen” biri daha var.
Ha.
Hatırlatmalıyım ki,
Aytun Çıray ilk siyasi deneyimini 1980 öncesinde Adalet Partisi’nde yaşadı.
Yani.
Ata binmeyi sever ve
iyi bilir!
Attım imzayı
“Bizler için
Beşiktaş, sadece bir spor kulübü değil, bunun çok daha ötesidir. Bize onu
emsalsiz kılan şey sahip olduğu değerleri ve duruşudur. Hayatı futbola değil,
futbolu hayata feda edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Lakin bu güzel
oyunu çirkinleştirenler de bunun hesabını vermelidir ki, öfkemiz ve nefretimiz
onlaradır.
Adalet ve
hakkaniyetten yoksun merciler ve emek hırsızı soysuzlar için bir kez daha şunun
altını çizmek isteriz;
Beşiktaş’a,
Beşiktaşlılara yapılan her haksızlık karşılığını bulur, zira Çarşı sizde
olmayan vicdandır.
Akbabalar ve çakal
sürüleri bilsin ki, sevinciniz kursağınızda kalacak.
Kaybettiğimiz şey 3
puandan ötesi değildir.
Hocamızdan top
toplayıcımıza, malzemecimizden sporcumuza, yavru kartalımızdan en yaşlımıza,
kulübümüzün hizmetkarından yöneticilerimize kadar hepimiz tek bilek tek
yumruğuz.
Kendi yaralarımızı
kendimiz sararız ve biz sadece ve sadece Beşiktaş’a sarılırız.
Çarşı”
Ben de bu satırların
altına, aynı duygu ve düşüncelerle atıyorum imzamı.
Tek karelik 1453!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder