30 Eylül 2013 Pazartesi

İzmirli başkanın striptizci kızı! / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 30 Eylül 2013


İzmirli başkanın striptizci kızı!

Doğan Uluç’un “Kupa Kızı” adlı kitabını okuyorum hızla.
Aman ne hikâyeler, ne ilginç şeyler.
Çoğu eskilere, 1960’lı yıllara ait, sekiz sayfalık Hürriyet Gazetesi’nin manşetine çıkmış haberler.
Ve kitaptaki bir bölümün başlığı:
“İzmir Belediye Başkanı’nın striptizci kızı beni evine hapsetti.”
Hayda.
O da ne?

* * *

Doğan Uluç dönemin “hızlı ve acar” muhabiri.
İstanbul’da “Beyoğlu muhabirliği” yaptıktan sonra, Hürriyet adına Londra’ya gidiyor.
Orada epey çalışıyor.
Ardından aynı gazetenin New York-BM Büro Şefi olarak ABD’ye yerleşiyor. Ve halen Hürriyet’te köşe yazıyor.

* * *

İşte Londra günlerinden birinde, İzmir eski Belediye Başkanlarından Faruk Tunca’nın kızı Leyla Tunca’nın bir gece kulübünde striptiz yaptığını öğrenip, randevu alarak evinde ziyaret ediyor.
Orada başından geçenler ilginç.
Ama işin magazin faslı bir yana, kitaptaki anlatımda bazı maddi hatalar dikkatimi çekti.
Öncelikle istedim ki, kitabın yeniden basımı yapılırsa, üstadımız Doğan Uluç bunları düzeltsin.
Örnekse, Uluç diyor ki:
“Sene 1965, kışın ilk ayı, Londra’ya geleli altı ay olmuş…
… Üzerine balıklama atlanacak bir iş bu. Zihnimde bir değerlendirme yapıyorum, rahat birinci sayfaya girer. Faruk Tunca İzmir Belediye Başkanı. Gazetelerde sürekli beyanatları çıkan popüler başkanı Türkiye’de tanımayan yok…
… İki yıl önce, on sekiz yaşındayken gelmiş İngiltere’ye. İzmir’de Amerikan Koleji’nde okumuş. Özgür bir yaşam sürmek istiyormuş. Babası ünlü bir yönetici olduğu için toplum baskısı altında yaşıyormuş...”
Yine diyor ki Uluç:
“Avrupa Güzeli Günseli Başar’la evli, İzmir’in saygın Belediye Başkanı babası Faruk Tunca ne diyor bu duruma?
-       Bugüne kadar haberi olmadı. Hürriyet’te yayımlanınca öğrenecek…”

* * *

Maddi hata, demiştim.
1965 yılında, İzmir Belediye Başkanı, rahmetli Osman Kibar’dı. Bu bir.
Faruk Tunca 1957-1960 yılları arasında, İzmir Belediye Başkanlığı yapmıştı. Bu iki.
Günseli Başar, 27 Mayıs ihtilali sonrasında yaklaşık 3 yıl yakın hapis yatan Faruk Tunca’dan, tahliye olmasının ardından boşandı. Bu da üç.
Dolayısıyla…
1965 yılında ne belediye başkanlığı kalmıştı Faruk Tunca’nın, ne de evliliği.

* * *

Diğer yandan, Leyla Tunca’nın yaşantısı, gerçekten büyük bir üzüntü kaynağıydı Faruk Tunca için.
Nitekim bir gazete kupürü geçti elime.
Siz de görüyorsunuz işte…



* * *

Ve Günseli Başar’la evliliği… Nedim Atilla Akşam Gazetesi’nde gayet güzel anlatmış bu evliliği:
“1956’da yapılan yerel seçimi, İzmir’de, genç mimar Faruk Tunca kazanmıştı. Yakışıklı bir mimar olmanın ötesinde, yakın çevresinde çapkınlığıyla da tanınan bir gençti. Uzun süredir bekâr hayatı yaşayan Başkan’ın ilgisini, bir süre sonra Avrupa Güzeli Başar da çekti. Yaşadığı tatsız evlilik deneyiminden sonra üzgün ve mahzun bir halde, günlerini annesiyle geçirmekte olan Günseli Başar’ı ikna etmesi pek zor olmadı. 1958 yılının  17 Mart günü, çok sade bir törenle nikâhları kıyıldı. Kraliçe artık İzmir’in geliniydi… Günseli Başar, Tunca Ailesi’nin Birinci Kordon’da bulunan ‘Sakız’ tipi yalısına yerleşti, eşiyle birlikte... ”
(Yine bir düzeltme yapayım, yerel seçim 1955 yılındaydı. Ama o zaman belediye başkanları çift dereceli yöntemle, yani belediye meclisi içinden seçiliyordu. Nitekim seçimin ardından önce Enver Dündar Başar seçildi. 1957 yılında milletvekili olunca da, yerine Faruk Tunca geldi.)

* * *

Kordon’daki yalıyı bilmem ama şimdi Karşıyaka Kaymakamlığı ve diğer devlet dairelerinin bulunduğu alan var ya…
Eskiden Hayal ve Beyazıt açık hava sinemaları vardı orada. İstasyon tarafına gelirken de üç-beş ev sıralıydı yanında.
Herhalde babam göstermişti o evlerden birini:
“Burası Faruk Tunca’nın evi…”

* * *

Sonra ne oldu, diye “ayaklı İzmir tarihi” Sancar Maruflu’yu aradım.
İki önemli anekdot aktardı:
“Faruk Tunca ile Günseli Başar, 27 Mayıs ihtilali olduğunda boşanmak üzereydiler. Fakat Günseli Hanım çok onurlu bir kadındı ‘Kocam cezaevindeyken boşanmak bana yakışmaz’ dedi ve Faruk beyin çıkışını bekledi.”
“Yıllar önce ayrılmış olmalarına rağmen Faruk Tunca’nın vefatından önce kendisine Günseli Başar baktı. Son nefesini verirken de, yanında o vardı.”
Ne diyelim, bugünün de kısmetinde böyle bölük pörçük hikâyeler varmış…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder