10 Eylül 2013 Salı

Hatada ısrar etmeyin / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 10 Eylül 2013


Hatada ısrar etmeyin

Yazarken iş kolay. Yazdığını okurken kolay. Konuşurken de kolay sayılır.
Fakat spontane yapılmış bir konuşmanın yazıya dökülmesi, işte o zor.
Zira muhabbet sırasında gayet doğal karşılanan, fazla dikkat çekmeyen “kırık dökük cümleler”, uzunca “eeee”lemeler ve benzeri minik hatalar dahi hemen sırıtır kâğıt üzerinde.
Geçen Cuma günü, Radyo Pause’daki “Konuşmanın Tam Zamanı” günüydü.
Aylin Süphandağlı, İzmir’i sallayan önemli bir konuyu, Bornova’daki “ağaçlı yolu”, buradaki Karayolları arazisinin satışını gündeme getirdi.
Ve sordu:
Acaba ne düşünüyordum?
Düşündüklerimi anlattım ve sonra programın bant kaydından söylediklerimi aynen yazıya aktardım.
İşte o bölüm:

* * *

Rezalet desem yeterli olur mu, ayıp desem yeterli olur mu, günah desem yeterli olur mu?
İşimiz gücümüz rant. Bu dünya düzeninde rant önemli tabii.
Ama devletin sahip olduğu alanları, arazileri, yerleri; kamu yararına kullanmasını beklemek, bu ülkede yaşayan insanların hakkıdır.
Ben bu ülkede yaşıyorum, o arazide benim de payım var.
Özellikle İzmir’de yaşayanların daha çok payı var.
Peki, bana sordunuz mu?
Sormadınız.
Şu gezi olayları niçin başladı?
Vatandaşa sorulmadan orada bir işe kalkışıldı. Olaylar çığırından çıktıktan sonra da “yok plebisit yapacağız, yok halk oylaması yapacağız” falan gibi bir takım numaralar yapılmaya başlandı.
Aynı şey şimdi burada da mı yaşansın?

* * *

Haliyle “Diren ağaçlı yol, Diren Bornova, Diren İzmir” muhabbetleri ciddi biçimde gündemde. Ve bu giderek artacaktır. Bunun önüne kimse geçemez.
Orası, herkes bilecektir, son derece çirkin ve karmaşık bir yapılaşmanın hemen yanı başındaki büyük bir arazi parçası.
Bu kamunun, bizim malımız.
Dağ başında park yapmanın hiçbir anlamı yok. Siz şehrin merkezinde bu alanları yaratacaksınız ki, insanlar nefes alacak yer bulsun.
Bir tek Kültürparkımız var şehrin içinde, başka olmasın mı yani?

* * *

Derhal ve derhal bu uygulamanın durdurulması, idarenin ve yargının hızlı hareket etmesi ve bu satışın önlenmesi lazım.
Satış yapılırsa da, sonrasında iptal edilmesi lazım.
Burası halkın malıdır ve halk buranın kamu yararına kullanılmasını istiyor.
Yeteri kadar gökdelen var. Yapılmaya devam ediliyor, edilecek. Kişinin özel mülkiyetinde olan bir yer olsa, ille “istimlak et, al” bu da tartışılır.
Burası zaten kamunun malı. Neden yine paraya tahvil etmek için, hazineyi doldurmak için, daha doğrusu dolan hazineyi başka yerlerde kullanmak için burayı satacaksınız?
Kesinlikle, şahsen, bunun mücadelesini sonuna kadar vermeye kararlıyım.
Ve bizi dinleyenlerin de bu mücadelede aktif biçimde rol almasını rica ediyorum.

* * *

Halk artık kendi sesinin duyulmasını istiyor. Ve kendi sesini duyurmak için de kararlı.
Zaten kıvılcım çaktı ve o kıvılcım büyük bir ateşe dönüşebilir.
İnsanlar artık korku duvarlarını aştı, korku eşiği çoktan aşıldı.
Dikkat edin her olayda insanlar sesini yükseltiyorlar. Türkiye’yi yönetenlerin, şehirleri yönetenlerin artık akıllarını başlarına alması lazım. Bundan sonra hata yapma lüksleri kalmadı.
Hele hatada ısrar etmek…
O zaman akla şu gelir. Sen biliyorsun kardeşim, bunu böyle yaparsan insanlar ayağa kalkacaklar, insanlar yürüyecekler, insanlar direnecekler.
E sen hatada ısrar ediyorsan, demek ki olay çıkmasını istiyorsun. Provoke ediyorsun insanları.
İşte o zaman akla başka sorular gelir. Herkes bu hatadan kaçınsın.



Tek karelik anlayana!






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder