4 Eylül 2013 Çarşamba

İzmir’in “istisnai” adayları / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 4 Eylül 2013


İzmir’in “istisnai” adayları

CHP’de 16 tane genel başkan yardımcısı var. Sayı çok. Dolayısıyla hepsinin “eşgüdüm” içinde çalışması zor.
O nedenle önerim, bir de “Genel Başkan Yardımcılarından” sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olmalı CHP’nin!
Zira Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in “Başvuru süresi uzatılacak. Aralık ayına çekilmesi planlanıyor” dediği gün…
Bir diğer Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın “Süre kesinlikle uzatılmayacak” dedi.
Günaydın’ın bu “kesin” açıklamasına, “en birinci” Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin’den de “onay” geldi.
CHP açısından dikkat edilmesi gereken fasılların başında “bu durum” geliyor bence.

* * *

Gelelim güncel meseleye…
Kimler aday oldu, kimler neden olmadı ve benzeri soruların yanıtını; Gökhan Günaydın’ın açıklamasında aramak gerekiyor.
Kritik cümle şu:
“Genel Merkez’e başvuru yolu, istisnai durumlar için açık tutuluyor…”
İşte.
Aziz Kocaoğlu’nun da, Hüseyin Aslan’ın da, Tunç Soyer’in de 2 Eylül’de başvuru yapmaması; durumlarının “istisnai” olduğunu düşünmelerinden kaynaklanıyor.

* * *

Kocaoğlu “Zaten Başkan” nasıl olsa.
Tunç Soyer, şöhretinin İzmir sınırlarını aştığına ve özellikle ulusal basında kendisini destekleyenlerin çokluğu sayesinde “adaylık ihtimalinin” son ana kadar masada kalacağına inanıyor mutlaka.
Hüseyin Aslan daha da açık konuşmuş, “Benim konumumda ve donanımımda bulunan kişileri başta CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere parti üst yönetiminin göz önünde bulunduracağına, kararlarını da buna göre vereceğine inancım tamdır” diyor.
Diğer yanda, adı geçenlerden sadece Hakan Tartan adaylık dosyasını verdi.
O da parti genelgesinde belirtilen koşulların aksine, CHP İzmir İl Başkanlığı’na değil; CHP Genel Merkezi’ne gidip, verdi.
Yani…
Sıraladığım bu dört isim, 2 Eylül virajına, hızlarını kendilerine göre “birer vites yükselterek” girdiler!

* * *

Potansiyel adayların izleyecekleri iki ana yol var önümüzdeki süreçte.
İlki Genel Merkez’in yaptıracağı kamuoyu araştırmalarında “birinci çıkmak” için “hava basmaya, gaz vermeye” devam etmek.
İkincisi, karar vericileri etkileme, onlara baskı yapma gücü olan “kişi ve kurumları” harekete geçirmek.
Eh artık.
Kimin gücü, neye yeterse!



Ayıkla pirincin taşını

Geçmişinde önseçim geleneği olan bir siyasal parti, bu demokratik yöntemi uygulamazsa ne olur?
Olan şu:
Konak’ta 10, Gaziemir’de 7, Güzelbahçe’de 6, Karşıyaka’da 7, Karabağlar’da 9, Balçova’da 9, Bayraklı’da 11, Buca’da 14, Bornova’da 8, Çiğli’de 15, Aliağa’da 7, Çeşme’de 12, Dikili’de 8, Menderes’te 14, Urla ve Selçuk’ta da 7’şer kişi belediye başkanlığına aday oldu.
Hadi bakalım.
Gel de çık işin içinden!

* * *

Bir de şu var tabii.
Aday sayısı özellikle beşten fazla olan yerlerde, insanlar görevdeki belediye başkanının “değişme zamanı” geldiğine inanıyor olmalı ki; böylesine iştahlı.
Hele aday sayısı 10’un üzerindeki Konak, Buca, Çeşme, Çiğli, Menderes ve Bayraklı’da; var mı bunun başka bir izahı?




Tek karelik ya kısmet!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder