Kadrolaşmaktan da beter!
13 yıldır yayında
olan “Memurlar.net” internet sitesi, gerçekten de hitap ettiği kitlenin sesi
olmaya özen gösteriyor.
“Muhalif” bir çizgi
izlemediği kesin.
Aksine “iktidara
biraz daha yakın” duruyor.
Yine de yanlışa
karşı tavır almaktan kaçınmadığı, yayınladığı “Kul hakkı yiyen Top 10'daki
Bakanlar” listesinden belli.
Diyorlar ki:
“13 yıllık
deneyimimize binaen, şu an için, adalet ilkesinden uzaklaşan, hak yiyen,
insanlarımızı başkalarının kapılarında torpil aramak için köleleştiren sistemi
bozmayan, bilakis bu sistemi kuramsallaştıran top 10'daki bakan
değerlendirmemiz şu şekilde...”
Ve “1 numara” Çevre
ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar:
“10 yıla yakın bir
süre, TOKİ'de onun akrabası, bunun yakını, şunun torpillisi onlarca kişiyi işe
aldı. Bu sistemi bakanlıkta uygulamaya çalışıyor. Objektif bir sistem olan
merkezi KPSS tercihleri ile personel almaya yanaşmıyor.”
* * *
2 numarada Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik var.
“Görevde
yükselmelerde torpilli dönemin kapısı onun döneminde açıldı. Diyanet
İşleri Başkanlığı’nın kendisine bağlı olduğu dönemde, KPSS yazılı sınavına
ilave olarak sözlü sınavı getirdi. Diyanete girecek adaylar müftülerin inisiyatifine
bırakıldı.”
3 numara ise Gümrük
ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı:
“Memur alımlarını
merkezi KPSS tercihleri dışına çıkardı. Şu an hem kendisi, hem müsteşar hem de
diğer tüm elitler torpilli adam listeleriyle uğraşıyor.”
4’üncü Adalet Bakanı
Sadullah Ergin’in:
“Bakanlığa personel
alımında sözlü sınav en temel değer. Zabıt kâtipliği gibi sadece uygulamaya
dayanan bir unvana personel alınırken dahi sözlü sınav yapılmakta. Her kademeye
torpil hakim.”
5 numarayı eski ve
yeni Milli Eğitim Bakanları Ömer Dinçer ile Nabi Avcı paylaşıyor.
* * *
Liste Diyanetten
sorumlu Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel
Eroğlu, eski ve yeni Sağlık Bakanları Recep Akdağ ile Mehmet Müezzinoğlu, Milli
Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’la devam ediyor.
Son sıra yine iki
bakana ayrılmış.
Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’a…
Eleştirileri tek
cümlede toparlamak mümkün aslında:
“Liyakat, en
görmezden gelinen değer.”
AKP’nin Cumhuriyet
tarihindeki en yaygın ve derin kadrolaşmayı uyguladığına zaten kuşku yok.
Ama bunun üzerine
kadroların “liyakatsiz” kişilerden oluşturulduğu endişesi de eklenince…
Eyvah.
Hem savaş, hem seviş
Mademki memleketin
dertleri yerine, başka ülkelerin derdi, dert oluyor iktidara…
Buyursunlar o zaman,
Tunus İçişleri Bakanı Lutfi bin Ciddu’nun sözlerini dinlesinler can kulağıyla.
Bakan bin Ciddu,
ülkesindeki kadınların “seks cihadı” için Suriye'ye gittiğini, burada İslamcı
savaşçılarla ilişkiye girdiğini ve hamile kalarak Tunus'a geri döndüğünü söylemiş
Tunus Meclisi’nde yaptığı konuşmada.
“20, 30, 100
militanla birlikte oluyorlar. 'Cihad el nikah' adına cinsel ilişkiye girdikten
sonra hamile kalıp geri dönüyorlar” demiş.
Bir yanda El Kaide
militanlarının zorla ırzına geçtiği Kürt kızları…
Diğer yanda
“anlaşılan” yeni icat edilmiş “hem savaş, hem seviş” felsefesini temsilen
militanların altına yatmak için Suriye’ye gönüllü giden Tunus kadınları!
Vay be.
Ne pis, ne iğrenç
bir savaşmış bu böyle?
Tek karelik DURUM!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder