22 Eylül 2013 Pazar

Kadrolaşmaktan da beter! / Feyzi Hepşenkal / Milliyet Ege / 22 Eylül 2013


Kadrolaşmaktan da beter!

13 yıldır yayında olan “Memurlar.net” internet sitesi, gerçekten de hitap ettiği kitlenin sesi olmaya özen gösteriyor.
“Muhalif” bir çizgi izlemediği kesin.
Aksine “iktidara biraz daha yakın” duruyor.
Yine de yanlışa karşı tavır almaktan kaçınmadığı, yayınladığı “Kul hakkı yiyen Top 10'daki Bakanlar” listesinden belli.
Diyorlar ki:
“13 yıllık deneyimimize binaen, şu an için, adalet ilkesinden uzaklaşan, hak yiyen, insanlarımızı başkalarının kapılarında torpil aramak için köleleştiren sistemi bozmayan, bilakis bu sistemi kuramsallaştıran top 10'daki bakan değerlendirmemiz şu şekilde...”
Ve “1 numara” Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar:
“10 yıla yakın bir süre, TOKİ'de onun akrabası, bunun yakını, şunun torpillisi onlarca kişiyi işe aldı. Bu sistemi bakanlıkta uygulamaya çalışıyor. Objektif bir sistem olan merkezi KPSS tercihleri ile personel almaya yanaşmıyor.”

* * *

2 numarada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik var.
“Görevde yükselmelerde torpilli dönemin kapısı onun döneminde açıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kendisine bağlı olduğu dönemde, KPSS yazılı sınavına ilave olarak sözlü sınavı getirdi. Diyanete girecek adaylar müftülerin inisiyatifine bırakıldı.”
3 numara ise Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı:
“Memur alımlarını merkezi KPSS tercihleri dışına çıkardı. Şu an hem kendisi, hem müsteşar hem de diğer tüm elitler torpilli adam listeleriyle uğraşıyor.”
4’üncü Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in:
“Bakanlığa personel alımında sözlü sınav en temel değer. Zabıt kâtipliği gibi sadece uygulamaya dayanan bir unvana personel alınırken dahi sözlü sınav yapılmakta. Her kademeye torpil hakim.”
5 numarayı eski ve yeni Milli Eğitim Bakanları Ömer Dinçer ile Nabi Avcı paylaşıyor.

* * *

Liste Diyanetten sorumlu Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, eski ve yeni Sağlık Bakanları Recep Akdağ ile Mehmet Müezzinoğlu, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’la devam ediyor.
Son sıra yine iki bakana ayrılmış.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’a…
Eleştirileri tek cümlede toparlamak mümkün aslında:
“Liyakat, en görmezden gelinen değer.”
AKP’nin Cumhuriyet tarihindeki en yaygın ve derin kadrolaşmayı uyguladığına zaten kuşku yok.
Ama bunun üzerine kadroların “liyakatsiz” kişilerden oluşturulduğu endişesi de eklenince…
Eyvah.


Hem savaş, hem seviş

Mademki memleketin dertleri yerine, başka ülkelerin derdi, dert oluyor iktidara…
Buyursunlar o zaman, Tunus İçişleri Bakanı Lutfi bin Ciddu’nun sözlerini dinlesinler can kulağıyla.
Bakan bin Ciddu, ülkesindeki kadınların “seks cihadı” için Suriye'ye gittiğini, burada İslamcı savaşçılarla ilişkiye girdiğini ve hamile kalarak Tunus'a geri döndüğünü söylemiş Tunus Meclisi’nde yaptığı konuşmada.
“20, 30, 100 militanla birlikte oluyorlar. 'Cihad el nikah' adına cinsel ilişkiye girdikten sonra hamile kalıp geri dönüyorlar” demiş.
Bir yanda El Kaide militanlarının zorla ırzına geçtiği Kürt kızları…
Diğer yanda “anlaşılan” yeni icat edilmiş “hem savaş, hem seviş” felsefesini temsilen militanların altına yatmak için Suriye’ye gönüllü giden Tunus kadınları!
Vay be.
Ne pis, ne iğrenç bir savaşmış bu böyle?


Tek karelik DURUM!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder