“Kaçın enişte geliyor!”
Dikili sahilinde
karaya vurmuşlar.
Yüzlerce.
Belki binlerce.
İnsanlar üzgün.
Hele çocuklar anlam
veremiyor manzaraya.
Soruyorlar:
“Nasıl olur da
ölürler böyle topluca?”
Balıklar da “çocuk”
yaşta.
Çoğu yavru, minicik
daha.
Bir konuşabilseler,
anlatacaklar; gözünü hırs bürümüşlerin, kural tanımazların, doğanın dengesini
bozanların yaptığı canavarlığı.
* * *
Sormuşlar deveye:
- Neren eğri?
Demiş ya:
- Nerem doğru ki?
Memleketimizdeki çok
şey gibi, ticari amaçla balık avlamanın da ne koşulları doğru düzgün saptanmış;
ne de o bozuk koşullara dahi doğru düzgün uyan var.
Bir şeyleri yeniden
keşfetmek falan gerekmiyor oysa.
Bakın balıkçılığın
ciddi biçimde yapıldığı İskandinav ülkelerine, Japonya’ya filan.
Onlar ne yapıyorsa,
siz de aynısı yapın.
Yok.
Olmaz.
Neden?
Kısa zamanda daha
çok para kazanmak varken, neden olsun ki???
* * *
Bizim sahillerde,
Sahil Güvenlik denetlemeye çıkacağı zaman, “onları denetleyenlerin” kullandığı
bir sözcük vardır.
Bir nevi kod adı.
Nedir o?
“Enişte.”
Sahil Güvenlik için
“enişte” der, trolcüler, gırgırcılar birbirlerine haber verirken:
“Dikkat enişte
geliyor…”
Haydi vira.
Ya kaç, ya toplan,
ya boşalt.
Dikili’de de
“boşaltmışlar” işte, avlanması yasak yavru balıkları denize.
Sonra bunu yapan
tekne belirlenmiş, 20 bin TL ceza yazılmış, şöyle, böyle, hikâye!
* * *
Derin suda balık avlamak,
derin mevzu.
Konuyu iyi
bilenlerin söyleyeceği çok şey var da, dinleyen kim?
İstenirse hem daha
çok balık avlamak, hem balık türlerinin neslini çoğaltarak yaşatmak mümkün.
Mesele doğru
kuralları koymak. Ve o kurallara, herkesin uymasını sağlamak.
Yine mesele…
Bunu
gerçekleştirecek irade.
O irade nerede?
UYARI
Bugün inancın günü.
Bugün direncin günü.
Bugün azmin günü.
Bugün yapılan fedakârlıkların,
verilen emeklerin, akan terin ve gözyaşının, dökülen kanın; boşa gitmediğinin
kanıtlandığı gün.
Bugün sevincin günü.
Bugün mutluluğun
günü.
Bugün coşkunun günü.
Bugün zafer günü.
Bugün İzmir’in günü.
Bugün Türkiye’nin
günü.
Bugün ülkesi işgal
edilmiş bir ulusun, düşmanlarına tekmeyi vurduğu gün.
Bugün 9 Eylül.
Ve kimse…
Ama hiç kimse bugünü
oraya buraya çekiştirmeye, sulandırmaya, bulandırmaya kalkışmasın.
Sakın.
Tek karelik mutluluk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder